Danıştay Kararı 5. Daire 2023/1434 E. 2023/5595 K. 02.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2023/1434 E.  ,  2023/5595 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/1434
Karar No : 2023/5595

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hiçbir somut gerekçe gösterilmeden, soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, kamu görevinde bir daha çalışamayacak şekilde çıkarılmasının ceza hukuku anlamında bir yaptırım niteliğinde olduğu ve özel sektörde dahi iş bulamaz haline geldiği, mahkeme dışında hiçbir organın kişiyi yargılayıp mahkum etme yetkisine sahip olmadığı, kişilerin mesleki ve profesyonel hayatı ile şeref ve itibarının özel hayata saygı hakkının kapsamında olduğu, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın terör örgütü üyesi ilan edilerek diğer bireylere göre açık bir ayrımcılığa tabi tutulduğu, bir daha kamu görevine alınmamak üzere çıkarılması nedeniyle maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kalmasıyla mülkiyet hakkının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılınması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği, kanuna aykırı elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği, MİT, Emniyet ve Jandarma tarafından istihbari amaçlı toplanan bilgilerin yasalara uygun olarak elde edilmiş olsalar dahi amaçları dışında kullanılamayacağı ve hiçbir surette dayanak olarak gösterilemeyeceği, Bank Asya’da talimat doğrultusunda hesap açtırmadığı, yasal olarak faaliyetine devam eden bir bankaya para yatırmanın gerekçe gösterilmesinin kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu, yasal bankacılık faaliyetlerinin suç olarak gösterilemeyeceği ve aksine bir durumun mülkiyet hakkı ve özel hayata saygı hakkına müdahale oluşturacağı, hakkında açılmış olan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği, sadakat yükümlülüğünün ne şekilde yerine getirilmediği hususunun delillendirilmediği, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, ölçülülük ilkesi, ayrımcılık yasağı, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesi, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, işkence ve insanlık dışı muamele yasağı gibi haklarının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanığın kendi adına kayıtlı olan ve yaklaşık 10 yıldır kullandığını ikrar ettiği … numaralı GSM hattı üzerinden ilk tespit tarihi 22/11/2014 olacak şekilde Bylock programını kullandığının tespit edildiği, mahkememizce defaatle ve titizlikle yapılan araştırmalarda ilgili Bylock programına ait USER-İD numarasının bulunamadığı ve Bylock Değerlendirme ve Tespit Tutanaklarının elde edilemediği anlaşılmıştır. Sanığın örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi gerektiği, ByLock kullanıcı bilgilerinin ByLock sunucusunda kayıtlı IP adresleri üzerinden belirlendiği, ByLock sunucusunda kaydı olan kullanıcıların User-ID (Kullanıcı No) numaralarının tespiti, mail/mesaj içeriklerinin çözümü ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile yapılabildiği, bu nedenle ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının sanığın hukuki durumunun belirlenmesi bakımından önemli olduğu, bir çeşit üst veri olan CGNAT (HIS) kayıtlarının bir iz ve emare niteliğinde olduğu ancak tek başına kişinin gerçek ByLock kullanıcısı olduğunu göstermeye yeterli olmadığı, kişilerin iradeleri dışında ByLock sunucularına yönlendirilmiş olabileceği…
Düzenlenen iddianamede ve yapılan yargılamada sanığın Bylock programını … numaralı GSM hattı üzerinden 22/11/2014 tarihinde cep telefonuna yükleyerek kullandığı, BYLOCK CGNAD VE HTS baz raporunun getirtildiğinde; yoğunluklu olarak … bazlarıyla kullanıldığı, ilk bylock port bağlantı tarihi … olmak üzere 132 bağlantı yapıldığı, bu nedenle atılı suçu işledikleri iddiası olduğu, bu iddianın dayanaklarından birinin CGNAT (HIS) kayıtları olduğu, dolasıyla bu dosya kapsamında atılı suçun sübutu açısından belirleyici delilin sanıkların ByLock kullanıcısı olup olmadığının tespiti ve CGNAT (HIS) kayıtları olduğu, CGNAT (HIS) kayıtlarının özet veri olması nedeniyle tek başına sanığın gerçek ByLock kullanıcısı olduğunu göstermeye yeterli olmadığı kanaatine varılmış ve sanığın Bylock programını kullandığı iddiasına örgüt üyeliği suçu açısından değer atfedilmemiştir…” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığına dair her türlü şüpheden uzak kesin kanaate varılamadığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede Bylock programının dikkate alınamayacağı sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.