Danıştay Kararı 5. Daire 2022/998 E. 2023/1520 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/998 E.  ,  2023/1520 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/998
Karar No : 2023/1520

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Zabıt Katibi olarak görev yapmakta iken, 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: FETÖ/PDY terör örgütü yapılanması ile hiçbir şekilde irtibatının söz konusu olmadığı, bu kapsamda hakkında yapılan işlemlerde somut olarak neyle suçlandığı bilinmediği, aleyhine hiçbir soruşturma yapılmadan, savunma hakkı verilmeden kamu görevinden çıkarılması neticesinde adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, terör örgütleriyle ilişkili olmak yönünden “kast” unsurunun aranması gerektiği, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, tesis edilen işlemin kanunsuz ceza olmaz ilkesine açıkça aykırı olduğu, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmaksızın kamu görevinden çıkarıldığı için masumiyet karinesinin ihlal edildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda ortada sonuç doğuracak bir mahkeme hükmünün olmadığı, suçlamalar konusunda ilgili KHK’da herhangi bir gerekçe olmamasına rağmen kendisine atfedilen suçlamalarla ilişkin eylemlerin tamamı işlendiği tarihte yasaların izin verdiği legal faaliyetler olduğu, adli kolluk makamı olmayan milli istihbarat teşkilatının ceza yargılaması için delil toplayamayacağı illegal olarak elde etmiş olduğu ByLock verilerinin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, ByLock programını kısa bir süre kullanmasına rağmen buradan herhangi bir örgütsel haberleşme gerçekleştirmediği, genel düzenleyici işlem niteliği bulunan kanun hükmünde kararnameler ile bireysel işlem tesis edildiği, genel düzenleyici işlem niteliği bulunan kanun hükmünde kararname ile bireysel işlem tesisinin yasal olarak mümkün olmadığı iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; “… Ağır Ceza Mahkemesi’nce davacının, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan dolayı 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve anılan hapis cezası hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği, verilmiş olan kararın kesinleştiği anlaşılmıştır…” hususu hükme esas alınmış ise de, masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakla birlikte, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY ile iltisak veya irtibatının olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yapan sanığın alınan savunmasında örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığını, … isimli bir bayanın kendisini arayarak Kur’an ve sohbet dersleri verdiğini, adliyeden birkaç tane daha bayanın sohbetlere geldiğini söylemesi üzerine bu teklifini kabul ederek bir kız öğrenci yurdunda …kod isimli bayan ile görüştüğünü, bu görüşmede bir kısım bayan adliye çalışanlarının da bulunduğunu, …kod isimli bayanın ikametindeki toplantılarak adliye çalışanı bayanlarla birlikte katıldığını, kredi çekerek araç alma meselesi yüzünden … ile tartışınca bir süre toplantılara gitmediğini, sonrasında … kod adlı örgüt ablasının toplantılarına katıldığını (…)… kod adlı …’nin 2015 yılında kendi ikametinde telefonuna Bylock’u yüklediğini, bu program üzerinden mesajlaştıklarını, … numaralı hattına Bylock yüklediğini, sonrasında bu hattı değiştirdiğini beyan ettiği ortadadır.
Sanığın alınan savunmasında; örgütte ablalık yapan … kod isimli … ve … kod isimli …’yi teşhis ve tespit ettiği, ayrıca toplantılara katılan adliye çalışanları ile ilgili bilgiler verdiği sabittir.
… Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen 03.02.2017 tarihli raporda sanık … ‘nun … numaralı telefon hattından 15/04/2015 tarihi itibariyle Bylock kullanmaya başladığının tespit edildiği, bu hususun sanık tarafından da kabul edildiği, ve ikrar edildiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli yazışma ve haberleşme sistemi olan ve örgüt üyeleri dışında kimsenin kullanmadığı, bylock programının, silahlı terör örgütü üyeliğine ilişkin önemli bir delil niteliğinde olduğu ortadadır.
Dosya kapsamında elde edilen deliller ve sanığın ikrara dayanan savunmasından sanığın örgütte …kod isimli … ve … kod isimli …’nin örgüt ablalarına bağlı olarak toplantılara katıldığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli yazışma programı olan Bylock’u kullandığı, bu program üzerinden örgüt ablaları ve üyeleriyle iletişim halinde olduğu…” tespitine yer verildiği anlaşılmakla, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile etkin pişmanlıktan faydalanan davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi samimi ikrarı ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.