Danıştay Kararı 5. Daire 2022/969 E. 2023/3050 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/969 E.  ,  2023/3050 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/969
Karar No : 2023/3050

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde … olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti:Aynı eylem nedeniyle ikinci kez ceza verilemeyeceği, 15/07/2016 tarihinden önceki eylem ve işlemler nedeniyle sorumlu tutulmaması gerektiği, ByLock kullanıcısı olmadığı, ByLock uygulamasına ilişkin verilerin hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu, hükme esas alınamayacağı, işleme dayanak diğer tespitin de hukuki olmadığı, işlemin dayanağının da hukuka aykırı olduğu, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi maddelerine aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında hapis cezası verildiği ve anılan cezanın Yargıtay kararı ile kesinleştiği, hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 22/04/2021 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “… BYLOCK programına ilişkin içerikler hakkında düzenlenen …tarihli Bilirkişi Raporu incelendiğinde; sanık … adına kayıtlı … nolu GSM hattı üzerinden (…) ID numarası ile Bylock programını kullandığının değerlendirildiği, Bylock programının kullanımına ilişkin tespit edilen ilk Log kaydının 09/11/2014 tarihinden itibaren olduğu ve 21/11/2015 tarihinde son online tarihinin bulunduğu, açık kimliği tespit edilen birçok kullanıcı ile bylock programı üzerinden görüştüğü, toplamda 2260 adet Log kaydının olduğu, Bylock programında ekli (…) ID numaralı … isimli kullanıcının (…) ID numaralı sanığı “….” ile kaydettiği, yine (…) ID numaralı … isimli kullanıcının (…) ID numaralı kullanıcıyı “…” ismiyle kaydettiği, sanığın Bylock programında kendisine kullanıcı adı olarak “…” ismini verdiği, sanığın Bylock programında (…) isimli grupların kurucusu olduğu, yine sanığın Bylock programında “…, …, …, …” isimli gruplara katılımının olduğunun tespit edildiği; bu durumda sanık ….’un Fetö-Pdy Terör örgütünün üyeleri tarafından kullanılan kriptolu haberleşme programını aktif bir şekilde kullandığı, iş bu durumun da sanığın üzerine atılı terör örgütü üyeliği suçunu işlediğinin bir başka delilini teşkil ettiği tartışmasız bir gerçeklik arz etmektedir…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.