Danıştay Kararı 5. Daire 2022/8854 E. 2022/10567 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/8854 E.  ,  2022/10567 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/8854
Karar No : 2022/10567

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin_Özeti : Davalı idare bünyesinde komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL Komisyonuna yapılan başvurular ile ilgili getirilen sınırlamalar nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı, anılan Komisyona yapılan başvurunun AİHM içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesindeki kriterlere uygun bir hukuki başvuru yolu olmadığı, somut hiçbir delil gösterilmeden doğrudan KHK eki listede ismine yer verilmek suretiyle terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, kamu hizmetinden çıkarılmaya ilişkin usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın tesis edilen işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, Bakanlar Kurulunun Anayasa ve kanunların kendisine vermediği bir yetkiyi kullanmak suretiyle işlem tesis ettiği, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatının olduğu değerlendirilen şeklindeki hükmün 667 sayılı OHAL KHK’sı ile hukuk literatürümüze girdiği, bu nedenle suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince bu tarihten önce işlendiği iddia edilen eylemlere uygulanmasının mümkün olmadığı, herhangi bir disiplin soruşturması yapılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde somut hiçbir delil ve gerekçenin gösterilmediği, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı veya iltisakına dair kişiselleştirme yapılmadığı, meslek hayatı boyunca adli veya idari hiçbir soruşturma geçirmediği, örgüte müzahir kuruluşa yapılan ödemenin çocuğunun okul taksitine ilişkin olduğu, … kod adlı gizli tanıktan ele geçirilen Micro SD kartta yazılı bilgilerin aleyhe delil olarak kabul edilemeyeceği, ByLock isimli programı kullanmadığı, ByLock kullanıcılarına dair listelerin güvenilir olmadığı, ByLock sistemine girdiğinin ve bu sistemi kullandığının, User-ID, şifre ve grup elemanlarını içerir ByLock Tespit Değerlendirme Tutanağı ve CGNAT kayıtlarını içeren belgeler ile kesin olarak kanıtlanması gerektiği, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet ve eğitim haklarının, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönlerinden hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce ilk derece mahkemesi kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.