Danıştay Kararı 5. Daire 2022/6773 E. 2023/1067 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/6773 E.  ,  2023/1067 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/6773
Karar No : 2023/1067

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : …İdaresi Başkanlığı / …
Vekilleri : Av. …, Av. …

İstemin Özeti : Gelir Uzman Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa’nın 15. ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve neden olan konularda, OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, kendisinin OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, ölünceye kadar süreceği belirtilen kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, durumun gerektirdiği türden bir tedbir olmaması nedeniyle Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri ile AİHS’nin 15. maddesine aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarılma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu tür cezalara ceza hukukuna dair tüm güvencelere saygı gösterilmek kaydıyla hükmedilebileceği, Anayasa’nın 15. maddesi uyarınca masumiyet karinesinden yaralanma hakkının askıya alınamayacağı, yasal düzenleme ve KHK ile kişi ya da kişi gruplarının suçlu ilan edilemeyeceği, bu durumun fonksiyon gasbına yol açacağı, hiç kimsenin içeriğini bilmediği Milli Güvenlik Kurulu kararlarına uymadığı için suçlanamayacağı veya cezalandırılamayacağı, kamu görevine girme ve kamu görevinden çıkarılma hakkının Anayasal bir hak olduğu ve hakkın özüne dokunulmaması kaydıyla sınırlandırılabileceği, kanunla önceden kurulmuş ve doğal hakim ve bağımsız niteliklerini karşılamayan bir mahkeme tarafından dava reddedildiğinden Anayasa’ya aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiği, suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, kamu görevlisi olduğu dönemde tüm faaliyetlerinin yasalara uygun olduğu, darbe girişiminin gerçekleştirildiği tarihten önceki tamamen yasal faaliyetler nedeniyle sorumlu tutulamayacağı ve terör örgütü üyesi olmakla suçlanamayacağı, bu durumun suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesini ihlal edeceği, bir daha dönmemek üzere kamu görevinden çıkarılma cezasının Anayasa’nın öngördüğü düzenlemelere aykırı olduğu, yasalarda olmayan ve sonradan çıkarılan cezaların sadece KHK’nın çıkarıldığı tarihten sonraki eylemler için uygulanabileceği, bu cezaların geçmişe uygulanmasının Anayasa’yı ihlal edeceği, ByLock programının münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ayrıca ByLock kullandığına dair delilin KHK ile kamu görevinden çıkarılmasından çok sonra tespit edildiği, sonradan elde edilen delilin kamu görevinden çıkarılmasını hukuka uygun hale getirmeyeceği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.