Danıştay Kararı 5. Daire 2022/6746 E. 2023/5548 K. 02.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/6746 E.  ,  2023/5548 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/6746
Karar No : 2023/5548

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av….

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve… sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, hukuk devleti ve kanun önünde eşitlik ilkelerinin ihlal edildiği, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, savunma hakkı tanınmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği,Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri uyarınca olağanüstü hal döneminde sadece olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde ve olağanüstü hale neden olan konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, olağanüstü hal uygulamasına son verilmesi nedeniyle hakkında uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, Devlete ve Anayasa’ya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, geçmişteki yasal faaliyetleri gerekçe gösterilerek kamu görevinden çıkarılmasının suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gibi en temel hukuk ilkelerini ihlal ettiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E…, K… sayılı kararında yer alan;
“…Sanığın öğretmen olmasına rağmen … gibi Tirebolu ilçesinde iş adamları tarafından kurulan derneğe üye olması sanığın FETÖ örgütü ile bağını ortaya koymaktadır. Tanık …. soruşturma aşamasındaki beyanında sanığın facebook hesabında profil resmi olarak …nın elleri havada kelepçeli fotoğrafını koyduğunu bildiğini, sanık ile husumetinin bulunmadığını beyan edip kovuşturma aşamasında da önceki beyanlarını tekrar ettiğini beyan etmiştir. Tanık …. ise sanıklar … ile … Fetö örgütü ile iltisaklı yayınları ders materyali olarak okula getirdiklerini beyan etmiştir. Sanık ve müdafi savunmalarında tanıkların sanık ile aralarında husumet bulunduğunu, beyanlara itibar edilmemesini belirtmiş iseler de tanıkların sanık ile aralarındaki olaydan sonra ifadelerine başvurulmak istendiğinde sanık ile ilgili bildiklerini anlattıkları, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanları arasında çelişki bulunmadığı, tanık …’nin sanığın müdürü olduğu, bu nedenle ders materyalleri konusunda bilgisinin olmasının doğal olduğu, aralarında daha önceden yaşanmış olayların dosyamızda sanığın üzerine atılı eylemle bir ilgisinin bulunmadığı, tanık ….’in ise sanığın çalıştığı okulun yanındaki caminin imamı olduğu, tanıkların beyanlarının sanığın FETÖ ile iltisaklı dernek ve sendikaya üye olması da dikkate alındığında uyumlu olduğu anlaşılmakla tanıkların beyanlarına itibar edilmiştir…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2023 tarihinde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.