Danıştay Kararı 5. Daire 2022/5138 E. 2023/1187 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/5138 E.  ,  2023/1187 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5138
Karar No : 2023/1187

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Çözümleyici olarak görev yapmakta iken, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Savunma hakkının ihlal edildiği, ceza yargılamalarında kullanılacak tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini gösterme yükümlülüğünün soruşturma ve kovuşturma organlarına ait olduğu, somut olayda her ne kadar idari yargı önünde görülen bir yargılama olsa da suçlamanın niteliği ile cezanın ağırlığı dikkate alındığında ceza hukuku anlamında bir “suçlama ve ceza” bulunduğu, bu durumda ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığının kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, ByLock programını kullanmadığı, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, ByLock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock verilerinin delil olarak kullanılamayacağı, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, ByLock’a ilişkin ana deliller (hard disk ve flaş bellek) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, telefona indirilen bir program nedeniyle hiçbir kimsenin terör örgütü üyesi olamayacağı, Devlete olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Olayda, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararında; “… FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü üyelerinin iletişim amacıyla kullandıkları Bylock isimli şifreli mesajlaşma ve iletişim programına, sanığın kullandığı … telefonla 30.08.2014 ilk tespit tarihinden itibaren kullandığının tespit edildiği, BTK dan gelen HTS ve Bylock programı kullanıldığına dair IP trafiği incelendiğinde; sanığın kendisine ait ve kendisinin kullandığı … telefonla 30.08.2014 ilk tespit tarihinden 01.06.2015 tarihleri arasındaBylock programı tarafından kullanılan Bylock IP adreslerine ait … defa bylock IP sinyali verdiği, bu şekilde bylock programına giriş yaptığı anlaşıldığı, sanığın … nolu telefon hattı ile … IMEI numaralı cihaz üzerinden 30.08.2014 (ilk tespit tarihi) tarihinden itibaren kullandığının tespit edildiği, Bylock tespit ve değerlendirme tutanağına göre; sanığın … nolu GSM hattı üzerinden, … ID numarası ile “…” kullanıcı adı, “…” şifresiyle (Sanık Niğdeli olup Niğde’nin il plaka kodunun 51 olduğu, ) Ankara’da Yargıtayda Görev yapıyor olup Ankara il plaka kodunun 06)), “…”adıyla 14.11.2014 tarihinden son online tarihi olan 01.06.2015 tarihine kadar BYLOCK Programını Kullandığı, sanığın belirtilen tarihlerde FETÖ silahlı terör örgütü mensuplarınca kullanılan kapalı devre/ gizli haberleşme programı olan bylock programını yüklediği ve kullandığı tespit edilmiştir…” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.