Danıştay Kararı 5. Daire 2022/4681 E. 2023/3950 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/4681 E.  ,  2023/3950 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4681
Karar No : 2023/3950

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av….

İstemin Özeti : 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Sendika üyeliği, Bank Asya mevduat hesabına para yatırma gibi eylemlerin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesine aykırı olarak suç kabul edildiği, savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında davacının etkin pişmanlıkta bulunduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de, masumiyet karinesi ilkesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakla birlikte, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve TCK’nın “etkin pişmanlık” hükümleri kapsamında ceza indirimi yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, etkin pişmanlıktan faydalanan davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi ikrarı ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.