Danıştay Kararı 5. Daire 2022/4540 E. 2023/1188 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/4540 E.  ,  2023/1188 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4540
Karar No : 2023/1188

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı/ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti:Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, ByLock programının münhasıran FETÖ/PDY mensupları tarafından kullanıldığı iddiasının temelsiz olduğu, program verilerinin yasadışı delil olup hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil niteliği bulunmadığı, ByLock verilerine ilişkin tespitlerin tarafına bildirilmemesi nedeniyle çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, ByLock uygulamasını kullanmanın haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dernek, vakıf ve sendika üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, Bankasya verilerini kullanmanın özel hayata saygı hakkına müdahale olduğu, bankaya para yatırma fiilinin de yasal bir faaliyet olması nedeniyle suç delili olarak kabul edilemeyeceği, bir kişinin yatırım amacıyla bir bankaya para yatırması ve bu yatırımdan kar etmesinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, dernek üyeliğinin de örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, kişilere ait bilgilerin kişisel veri niteliğinde olduğu ve özel hayatın koruması ve kapsamında olması nedeniyle bu bilgilerin elde edilmesinin özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği, davalı idarenin faaliyette bulunmasına izin verdiği bir okula çocuğunu göndermenin veya bu okullardan mezun olmanın yasal bir faaliyet olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında hapis cezası verildiği ve anılan cezanın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 03/06/2021 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Olayda, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin … Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Yargıtay …Ceza Dairesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararında;”…Sanık … adına kayıtlı; … nolu telefon hattının; 17.08.2014-01.12.2014 tarihleri arasında 25 farklı günde Bylock sunucuları/sistemlerine ait …, …, … nolu IP numaraları ile 9073 kez iletişim kaydının bulunduğu, … nolu telefon hattının GSM-BYLOCK (CGNAT)-GPRS bağlantılarının aynı zaman aralığında aynı bazları kullandığının tespit edildiği, Anılan tespitlere ilişkin kayıtlar üzerinde adli bilişim uzmanı tarafından hazırlanan raporda da, Bylock sunucuları ile yapılan bağlantıların belirtilen telefon numarası ile gerçekleştirildiği ve … nolu GSM hattının kullanıcısının sanık olduğunun ayrıntılı biçimde açıklandığı, sanık Ataman’ında anılan GSM hattının kendi kullanımında olduğunu ikrar etmesi karşsında … numaralı GSM hattının sanık dışında bir başkası tarafından kullanılma olanağının da bulunmadığı anlaşılmıştır…FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisakı nedeniyle 23.07.2016 tarihinde kapatılan … Derneğine üyeliği bulunan, örgüt liderinin Bank Asya’nın kurtarılmasına yönelik çağrısından sonra, talimata uygun biçimde banka mevduatının 2014 yılı Ocak ayından itibaren artıran, kullanımında bulunan … numaralı GSM hattıyla hakkında mahrem imam iddiasıyla dava açılan … ile yoğun telefon irtibatı ile haklarında FETÖ/PDY terör örgütü üyeliğinden işlem yapılan … ve … ile irtibatı bulunduğu anlaşılan sanığın, tanıklar … ve … beyanlarından da anlaşılacağı üzere 2014 yılı ve sonrasında örgüte müzahir yayınlara abone bulma çalışmaları yaparak, FETO/PDY’nin amaçları doğrultusunda, örgüt stratejisine uygun olarak düzenlenen toplantılara katıldığı gibi 2015 yılı sonrası örgütten uzaklaşmak isteyen … ile örgüt arasındaki irtibatın devamını sağlamaya yönelik faaliyetler de bulunduğu da itirafçı …’in beyanı ile anlaşılmıştır…” tespitleri ile bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki diğer tespitler bir arada değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından,temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.