Danıştay Kararı 5. Daire 2022/2675 E. 2023/1688 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/2675 E.  ,  2023/1688 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2675
Karar No : 2023/1688

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekilleri : Av. …

İstemin Özeti : Zabıt katibi olarak görev yapmakta iken 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen kararın kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra ortaya çıktığı, sonradan ortaya çıkan bir hususun, daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, Mahkemelerce değerlendirme yapılırken işlemin tesis edildiği zamana göre değerlendirme yapılması gerektiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının idari yargıda sebep unsuru olarak kullanılamayacağı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ByLock programının telefonuna arkadaşı tarafından yüklendiği, anılan program telefonuna indirilmesine rağmen hiç kullanmadığı, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, Devlete ve Anayasa’ya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının, ayrımcılık yasağının, özel hayata saygı hakkının, mülkiyet hakkının, Anayasa ve AİHS hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; “..davacının; ceza mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit bulunarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği..” hususu hükme esas alınmış ise de, masumiyet karinesi ilkesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakla birlikte, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve TCK’nın “etkin pişmanlık” hükümleri kapsamında ceza indirimi yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, etkin pişmanlıktan faydalanan davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi samimi ikrarı ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.