Danıştay Kararı 5. Daire 2022/2391 E. 2023/2023 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/2391 E.  ,  2023/2023 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2391
Karar No : 2023/2023

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekilleri : Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevine çıkarılmasına ilişkin işlemin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu, Devlet’e olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmediği, Bank Asya’nın yasal olarak kurulan ve faaliyet gösteren bir kurum olduğu, gerçekleştirildiği tarihte yasal olan bankacılık faaliyetlerinin suç teşkil etmediği, örgüt liderinin talimatıyla bir işlem gerçekleştirmediği, bir kişinin yatırım amacıyla bir bankaya para yatırması ve bu yatırımdan kar etmesinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, sendika üyeliğinin Anayasal bir hak olduğu, sendika üyeliğinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinde korunan örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, … A.Ş. ve … A.Ş.’ye yaptığı ödemelerin örgütle irtibata delil olarak sayılmaması gerektiği, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkının, savunma hakkının, ispat hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, mülkiyet hakkının, masumiyet karinesinin, hak arama hürriyetinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, suç ve cezaların şahsiliği ve geçmişe yürümezliği ilkesinin, Anayasa’nın 15., 36., 37., 38., 121., 128., 129. maddelerinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve alt güvencelerinin, 8., 9., 10. maddelerinin ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.