Danıştay Kararı 5. Daire 2022/1961 E. 2023/1851 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/1961 E.  ,  2023/1851 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1961
Karar No : 2023/1851

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … A.Ş. Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Terör örgütü üyeliği suçunun ancak kasten işlenebilen bir suç olduğu ve taksirle işlenemeyeceği, bu suç ile suçlanabilmek için “kişinin bu türden bir örgüte, terör örgütü olduğunu bilerek ve isteyerek yardım etmesi ve üye olması” gerektiği, söz konusu yapı hakkındaki terör örgütü suçlamasının ilk olarak 26 Mayıs 2016 tarihli MGK kararıyla ortaya çıktığı, ancak ilk kez 30 Mayıs 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında terör örgütü olarak deklare edildiği, bireylerin sadece 30 Mayıs 2016 tarihinden sonraki hareketlerinden dolayı sorumlu tutulabileceği, zorunlu emeklilik yaşına kadar, kendisi arzu etmedikçe kural olarak kamu görevinden çıkarılamayacağı, mahkemeye erişim hakkının ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği, dava konusu olayda hiç bir yargılama yapılmadan, bir KHK ile suçlu ve mahkum olarak gösterildiği ve sonuçları ağır bir cezaya çarptırıldığı, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği, Anayasa’ya göre OHAL KHK’ları ile sadece durumun gerektirdiği ölçüde, OHAL’in neden olduğu konularda ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, hiç bir savunma hakkı tanınmadan, mahkemeye erişim hakkı engellenerek, masumiyet karinesi ihlal edilerek ve bir daha kamu görevinde çalışmayacak şekilde kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve OHAL durumunun kesinlikle gerektirdiği türden bir tedbir olmayıp ölçüsüz olduğu, OHAL döneminde çıkarılan KHK’ların Resmi Gazede yayınladıkları gün TBMM’ye sunulması ve 30 gün içerisinde Meclis tarafından onaylanması gerektiği, oysa bugüne kadar çıkarılan OHAL KHK’larının hiçbirinin Meclis tarafından süresinde onaylanmadığı, ayrıca bir kamu görevlisinin ölünceye kadar bir daha kamu görevinde çalışamaması sonucunu doğuracak şekilde kamu görevinden çıkarılmasının, Anayasanın 70. maddesinde öngörülen hakkı tamamen yok ettiği, ByLock’un kim tarafından hangi yöntemle tespit edildiğinin meçhul olduğu, CGNAT, HTS ve ByLock tespit ve Değerlendirme Tutanağı’nın birbiri ile çeliştiği, ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin şüpheden uzak kesin nitelikte bir delil olmadığı, aleyhine tanık beyanının olmadığı, …Sendikası üyeliğinin cezaların kanuniliği ilkesi gereğince suç kabul edilemeyeceği,… Derneği üyesi olmasının suç teşkil etmeyeceği, kaldı ki Mart 2016’da dernekten istifa ettiği, Bank Asya hesabında olağandışı bir hareket olmadığı, suç olduğu iddia edilen eylemlerin tümünün resmi kaydı bulunan ceza yasalarında suç olmayan eylemler olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde; … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanık …’nın eşi … adına kayıtlı olup, kendisi tarafından kullanılan … numaralı hat üzerinden FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin kendi aralarında kullandığı yazışma programı olan BYLOCK programının kullanıcısı olduğu, tespit tarihinin ise 19/06/2015 olduğu, … nolu hatta yüklü bylock programının id’sinin … olduğu kullanıcı adının … olduğu şifrenin ise … olduğu bu bilgilerin sanığın ismiyle uyumlu olduğu , 58 sayfa bylock yazışmasının bulunduğu anlaşılmıştır….” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.