Danıştay Kararı 5. Daire 2022/14641 E. 2023/4246 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/14641 E.  ,  2023/4246 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/14641
Karar No : 2023/4246

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: FETÖ/PDY ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, ByLock programını kullandığının davalı idarece ispat edilemediği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, OHAL KHK’sı ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin ölçülü olmadığı, hakkında disiplin soruşturması açılmadığı, savunma hakkı verilmediği, yasal olarak faaliyet gösteren (banka, sendika, dernek, vakıf, okul, şirket gibi) tüzel kişilerle geçmişte kurulan hukuk ilişkilerinin OHAL ilanı sonrasında terör örgütleriyle iltisak nedeni olarak kabul edilemeyeceği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdari Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilerek, Anayasa’ya aykırılık itirazı ise yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…dosya arasında bulunan 17/01/2017 tarihli Bingöl İl Emniyet Genel Müdürlüğü yazıları, 11/06/2019 tarihli BTK’dan temin edilen HIS(CGNAT) sorgu kayıtları, tespit ve değerlendirme tutanağı, HTS kayıtlarına göre sanığın adına kayıtlı olup sanığın kabulüne göre de sanık tarafından kullanıldığı sabit olan … nolu hatta … bağlantı IMEI numarası ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yönetici/üyelerinin kullanımı için oluşturulmuş ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bylock programını kullandığı tespit edilmiştir. Sanığın dosya arasında bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun cevabı yazısı, tespit ve değerlendirme tutanağına göre sanığın kullanmış olduğu … nolu hat üzerinden 02/09/2015 ilk tespit tarihli Bylock programının tespit edildiği, kullanım tarih aralığının 09/09/2015-02/02/2016 olduğu,bylock programına 55 kez giriş yaptığı, Bununla birlikte ID numarasının …, kullanıcı adının …, şifresinin ….” olduğu,kullanıcı listesinde 5 kullanıcının olduğu,6 kullanıcının kullanıcı listesinde olduğu ve yazışma içeriklerinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Tespit ve değerlendirme tutanağı, HTS kayıtları,Ip ve baz bilgileri birlikte dikkate alındığında her ne kadar sanık bylock programını kullanmadığını savunmuş ise de, sanığın yukarıda değinildiği üzere kendisinin kullanımında olan telefon hattı üzerinden bylock programının tespit edilmesi, şifresinin ve kullanıcı adının sanığın ismi, memleketi ve yaşadığı şehrin il plaka kodundan oluşması,şifresinin sanığın oğlunun ismi olması, program üzerinden ekleyen kullanıcılardan birinin söz konusu kullanıcıyı … şeklinde kaydetmesi, karşısında sanığın bu savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak itibar edilmemiştir. Sanığın böylelikle bylock programını kullanarak FETÖ ele başının bylock konusundaki “tüm üyelerimiz bylock üzerinden haberleşsin, kullanmayanların hizmete ihanet etmiş olur” şeklindeki emir ve talimatı doğrultusunda örgütün gizli haberleşme sistemini indirip kullanmasıyla gizlilik unsuruna, emir ve talimata riayet ettiği görülmüştür…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.