Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/13072 E. , 2022/10399 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/13072
Karar No : 2022/10399
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …’ye vesayeten …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile ancak OHAL dönemi ve konusu ile ilgili düzenlemeler yapılabilmesi gerekirken OHAL süresini aşan tedbirlerin alınmasının hukuka aykırı olduğu, Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasanın 121. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM genel kurulunda görüşülmediği, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, OHAL döneminde dahi masumiyet karinesine aykırı hareket edilemeyeceği, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama suçlu ilan etme ve cezalandırma yetkisi bulunmadığı, non bis in idem ilkesi, suç ve cezaların şahsiliği ilkesi ve masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, hiç kimsenin içeriğini bilmediği Milli Güvenlik Kurulu kararlarına uymadığı için suçlanamayacağı veya cezalandırılamayacağı, FETÖ/PDY’nin ilk olarak 26 Mayıs 2016 tarihli MGK kararına dayalı olarak 30 Mayıs 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile terör örgütü olarak kabul edildiği, bu tarihten önceki faaliyetlerden sorumlu tutulamayacağı, kamu görevinden çıkarıldıktan sonra elde edilen delillerinin önceki kararı hukuka uygun yapmayacağı, darbe girişimiyle hiçbir ilgisinin olmadığı, Devlete sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmediği, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarılma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu tür cezalara ceza hukukuna dair tüm güvencelere saygı gösterilmek kaydıyla hükmedilebileceği, ByLock programı kullanıcısı olduğuna dair iddianın somut ve şüpheye yer vermeyecek derecede ispatlanamadığı, ByLock programını indirmediği ve kullanmadığı, kullanıcı adı, şifre ve içerik bulunmadığı ByLock verilerinin hukuka aykırı elde edildiği ve delil niteliğinin bulunmadığı, Cihan Medya’ya yapılan ödemenin kanunlarda suç olarak tanımlanmadığı, irtibat ya da iltisak için delil teşkil etmeyeceği, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 07/07/2020 tarihinde kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…kullanıcıları ve muhtevası itibariyle münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütü mensupları tarafından kullanıldığı tespit edilen ByLock iletişim sisteminin sanığın kendi adına kayıtlı, yine kendi beyanı ile kullanmış olduğu … nolu hatta tespit edildiği, BTK dan gelen CGNAT kayıtlarında da bu hat üzerinden bylock.net adresinin kullandığı tespit edilen 9 statik hedef IP’ye 09.11.2014-27.03.2015 tarihleri arasında 370 ping bağlantısının tespit edildiği, sanığın programda … ID’yi kullandığı …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.