Danıştay Kararı 5. Daire 2022/12583 E. 2023/1674 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/12583 E.  ,  2023/1674 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/12583
Karar No : 2023/1674

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı / ANKARA
Vekilleri : Av. …, Av. …

İstemin Özeti : Şoför olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu hizmetinden çıkarmaya ilişkin usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmadan, soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, FETÖ/PDY ile bağını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, gerek Komisyon kararında ve gerekse ilk derece mahkemesi kararında, Devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulamadığı, olağanüstü hal sürecinde alınan tedbirlerin olağanüstü hal süresince sınırlı olacağı, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır bir ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu, kamu görevinden çıkarılma işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, Mahkemece, temel hak ve özgürlükler açısından hukuki bir denetim yapılmadığı, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir niteliğinin olması nedeniyle tek fiile tek ceza ilkesinin ihlal edildiği, Devlete ve Anayasa’ya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, geçmişteki yasal faaliyetleri gerekçe gösterilerek kamu görevinden çıkarılmasının suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve hukuk devleti ilkesi gibi en temel hukuk ilkelerini ihlal ettiği, kamu görevinden çıkarılmada iltisak ve irtibat bağlamında FETÖ/PDY ile bağın bulunmasının yeterli görülmesinin kanun yazma tekniğine aykırı olduğu ve öngörülebilirlik ilkesinin ihlal edildiği, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de; davacı hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi “masumiyet karinesi” gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Diğer yandan sanığın bylock id’sinin “…” olarak tespit edildiği, bylock kullanıcı adının “…” olarak çözümlendiği, … id numaralı bylock hesabına bağlı kişi ve mail listesinde …. … id, … … id’nin bulunduğu, … id numaralı(fiili kullanıcısı … olarak tespit edilen) kullanıcının sanığın kullandığı id’ye “Selim” ismini vererek bylock hesabına kaydettiğinin tespit edildiği,

Sanığın kullandığı “… id” numaralı bylock hesabının çözümlenebilen yazışma içeriklerine bakıldığında ;
…-… : …
…-… :kalacak yer
…-… : Allah razı olsun
…-… : 7.sınıf orgenereal … eskişehir
…-… : referans … abi …
…-… : …
…-… : alan onu mahallesi, … lisesinin yakını ,şeklinde olduğu,
Yazışma içeriğinde 7. Sınıf öğrencisine ait iletişim bilgilerinin paylaşıldığı, bu kişinin örgüte kazandırılması, örgüte müzahir ev/yurtlarda kalması için yer ayarlanmasına çalışıldığının anlaşıldığı,…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.