Danıştay Kararı 5. Daire 2022/11731 E. 2023/2360 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/11731 E.  ,  2023/2360 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/11731
Karar No : 2023/2360

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … ‘ya vesayeten …

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı / …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Uzman Denetçi olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı iddia olunan özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve 50.000,00 TL maddi, 10.000.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen reddine ve vekalet ücretine yönelik yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, meslekten çıkarılmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasaya aykırı olduğu, suç delili olarak kabul edilen tüm eylemlerin yasal olup Anayasal bir hakkın kullanımından ibaret olduğu, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan; “…sanığın (davacının) FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yönetici/üyelerinin kullanımı için oluşturulmuş ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan ağ özelliğini bilerek sisteme ancak şifre ile girilebilen dönemde babası … adına kayıtlı olduğu halde fiilen kendisi tarafından kullanılmakta olan … nolu GSM hattı ve … imei nolu cihaz ile ByLock sistemini kullandığı, sanığın (davacının) Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri olarak görev yaparken de Anayasa Mahkemesi Raportörlerinin Mahkemeye alımı ve Mahkemedeki görevlerinin sonlandırılmasında, keza personel alımı, Mahkemenin işleyişi, bu işleyiş ile alakalı bilgi notlarının takibi, örgüt yapılanmasına yakın kişilere ve örgüt mensuplarına yönelik sosyal aktivitelerin düzenlenmesinde etkin rol üstlendiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün bu mahkemedeki yapılanmasında örgüt jargonunda “abi” olarak belirtilen bir konumunun bulunduğu, örgüt faaliyetleri kapsamında tertip olunan sohbet toplantılarına katıldığı, özellikle 2014 yılı ekim ayında gerçekleşen HSYK seçimlerinde örgüt mensubu aday olmalarına rağmen sözde bağımsız olarak adaylık koymuşcasına hareket eden adaylar için oy potansiyelinin artırılmasına yönelik etkinlik ve organizasyonları düzenlediği, bu kapsamda Anayasa Mahkemesindeki görevi sona erdikten sonra da Anayasa Mahkemesi raportörleri ile ilgili çeşitli sosyal faaliyetlerde etkili olduğu, piknikler düzenlediği bu şekilde bir araya gelinmesi aşamasında sözde bağımsız adaylar lehine konuşmalar yaptığı, bunun yanında diğer katılımcılara da örgütün sözde bağımsız olarak gösterilen adayları lehine seçim çalışması yapmaları konusunda teşvik ve yönlendirmelerde bulunduğu, gizli tanık …’nin bulunduğu bir ortamda mahkeme raportörlerinden bir kısım örgüt mensuplarına “arkadaşlar ne duruyorsunuz, gidin, gezin, dolaşın, yani bağımsızlar, hani abiler, oy isteyin, çalışmalarda bulunun” şeklinde konuşmalar yaptığı, yine bu kapsamda Anayasa Mahkemesinin Afyonkarahisar ilindeki … Otelde düzenlenen resmi toplantısı aşamasında, sanık …’nın, mahkememizin 2017/193 esas sayılı dava dosyasının sanığı (davacısı) olup daha önce Anayasa Mahkemesi genel sekreter yardımcılığı görevini ifa etmiş olan … ile birlikte, yine eski Anayasa Mahkemesi raportörü … ‘nün de hazır olduğu bir şekilde, tanık … ‘yü otelin bir odasına çağırdıkları, kendisi ile görüştükleri, bu görüşmede örgütün amaç ve stratejileri kapsamında hareket edecek örgüt üyelerinin HSYK’ya seçtirilmesi için örgüt adına kimlerin aday olabileceği ve örgüt üyelerinin kimlerden ne kadar oy toplayabileceği konusunda istişareler yaptıkları, anılan toplantıya katılan diğer örgüt üyelerinin de aynı şekilde çağrılmak sureti ile görüşlerinin alındığı, bu hususun tanık … ‘nün ifadesi ile sabit olduğu, ayrıca belirtmeliyiz ki gizli tanık Defne’nin de mahkememizin … esas sayılı dava dosyasındaki beyanında (Gizli tanık … bu ifadesinde kendisinin de otelin bir odasına çağrıldığını, benzer mahiyette görüşme yapıldığını, kendisi ile … ‘nin görüştüğünü, yapılan konuşmaların …’nin kullandığı bilgisayara kaydedildiğini, FETÖ/PDY örgütüne mensup raportörlerin birer birer çağrılıp bu şekilde görüşüldüğünü beyan etmiştir) aynı mahiyette bir görüşmenin kendisi ile de yapıldığını beyan ettiği, Anayasa Mahkemesi kapsamında 2014 Ekim ayında yapılan HSYK seçimleri için önceden iki ayrı çalışmanın daha yapıldığı, … Otelde sanığın (davacının) da iştirak ettiği bu üçüncü çalışmanın amacının daha önce toplanan bilgilerin güncellemesine yönelik olduğu, her ne kadar tanık … bu görüşme sırasında kendisinin sürekli … ile muhatap olduğunu, sanığın (davacının) konuşmalara katılmadığını, ayakta dolaşıp oda içinde birşeylerle meşgul olduğunu belirtmiş ise de yine tanığın aynı ifadesinde otel odasındaki ortamın örgüt yapılanması ile ilgili bir çalışma yapmak için özel olarak hazırlandığını, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile alakalı olmayan birisinin o ortamda bulunmasının mümkün olmadığını açıkça ifade ettiği, sanığın (davacının) ayrıca kamuoyunda Danıştay’da böcek skandalı olarak bilinen, bir Danıştay üyesinin makam odasına eski bir Danıştay Tetkik hakimi tarafından ses kayıt cihazı konulması ile ilgili bulunan ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yakından ilgilendiği davaya ilişkin olarak, olaya ilişkin bilgi ve görgüsü bulunmadığı halde örgüt tarafından sanık … lehine tanıklık yapması konusunda kendisine talimat verilen gizli tanık …’nin, tanıklık yapacağı gün izin almak için Anayasa Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı …’nın makamına giderek durumu kendisine açıkladığı, …’ın “bu dava cemaati ilgilendiren, hizmeti ilgilendiren bir dava, dur ben … ağabeyi çağırayım” dediği, bilahare sanığın (davacının) gelmesinden sonra meseleyi konuştukları, sanığın durumu öğrenmesinden sonra gizli tanık …’ye “konu yapıyı ilgilendiriyorsa arkadaş biz sana araba temin edelim. Araba ile git gel” dediği, bütün bu eylemleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’nın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile hiyerarşik ilişki içerisinde bulunduğu, örgütün yapılanması ile iradi bir bağ oluşturduğuna ilişkin” tespitler, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile bir arada değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.