Danıştay Kararı 5. Daire 2022/11394 E. 2023/1399 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/11394 E.  ,  2023/1399 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/11394
Karar No : 2023/1399

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekilleri : Av. … , Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Öğretim Üyesi olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Bir daha kamu görevinde çalışamayacak şekilde kamu görevine son verilmesi neticesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde güvence altına alınan ilke ve hakların ihlal edildiği, kanun hükmünde kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle masumiyet karinesi yok sayılarak idare tarafından terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, ayrımcılık yasağının ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği tarihten önceki yasal olan faaliyetlerinden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiği, sürekli olarak kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren tüm belgelerin geçersiz kılındığı, eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine dönmemek üzere memurluktan çıkarılması nedeniyle maaş, emeklilik ve sosyal güvence haklarından mahrum bırakıldığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadığı, FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, ByLock kullanıcısı olmadığı, Bank Asya hesabındaki işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti olduğu, bankanın TMSF’ye devrinden sonra da bankacılık işlemlerini devam ettirdiği, yetkili makamların izinleri ile faaliyet gösteren bir bankaya para yatırmasının suç teşkil etmediği, tamamen yasal bir davranış olduğu, çocuğunu örgütle bağlantılı okula göndermesinin örgütsel saikle yapıldığına ilişkin somut bir tespit yapılmadığı, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, ölçülülük ilkesinin dikkate alınmadığı, lehine olan hususların değerlendirilmediği, dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Öte yandan, davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesi … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi üzerine … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile davacının temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesince, … Ağır Ceza Mahkemesi … tarihli ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan; “…sanığın savunmasında kullandığını kabul ettiği … numaralı GSM hattı üzerinden Bylock İletişim Sisteminin kullanıldığına dair sorgu raporunun bulunduğu, … numaralı hatla ilgili ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında ID numarasının … , kullanıcı adının … , şifrenin … olduğu, … adlı kullanıcıda “… ” şeklinde kayıtlı olduğu, raporda mesaj içeriklerinin bulunduğu… Sanığın Bylock tespit ve değerlendirme tutanağından … ID numaralı … .’na 09/09/2015 tarihinde “hocam bugün kaçta burada bizde olabilirsiniz “, 01/12/2015 tarihinde “hpcam arkadaşın evi müsait olmadığı için bu hafta görüşme yapılmayacak” şeklinde mesajların gönderildiği, mesaj içeriklerinden sanığın sohbet toplantılarını organize ettiğinin anlaşıldığı, ayrıca yine mesaj içeriklerinden … ID numaralı …’nun sanığa üniversitelerin öğretim elemanı alımlarına yönlendirebilecekleri kişilerin olup olmadığının sorduğu, bu şekilde sanığın üniversiteye öğretim elemanlarının alımlarında rol aldığı anlaşılmıştır. ….” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.