Danıştay Kararı 5. Daire 2022/10734 E. 2023/4365 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/10734 E.  ,  2023/4365 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/10734
Karar No : 2023/4365

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili :Av….

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti:Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, sendika üyeliğinin AİHS’nin 11. maddesinde korunan bir hak olduğu, Anayasal bir hak olan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği, yasal bir faaliyet olan sendika üyeliği nedeniyle cezalandırılmasının kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlali anlamına geldiği, sendika üyeliğinin örgütsel bir yönünün olmadığı, … Medya A.Ş.’nin terör örgütünün yayın organı olduğu yönünde bir yargı kararı bulunmadığı, anılan şirkete yaptığı ödemenin abonesi olduğu gazetenin abonelik ücreti kapsamında olduğu, ifade ve basın özgürlüğü kapsamındaki faaliyet bilgilerin de kamu görevinden çıkarılmasından sonra elde edildiği, yasal olarak faaliyet gösteren Kimse Yok mu Derneği’ne veya diğer STK’lara bağış yapmanın suç teşkil etmeyeceği, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılınması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine alınmamak üzere meslekten çıkarılması sonucu maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kalması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, dava konusu işlem ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, şeref ve itibara saygı hakkı, gerekçeli karar hakkı gibi Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan birçok hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare/İdare Bölge Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Soruşturma kapsamında usulüne uygun şekilde alınan arama kararına istinaden yapılan yine usulüne uygun şekilde icra edilen aramalar neticesinde sanıktan ele geçen dijital materyallerin incelenmesi neticesinde düzenlenen; 10/02/2018 tarihli Export (İçerik Çıkarım) Raporuna göre, sanıktan ele geçen Samsung marka … model … İmei nolu telefonun yüklü programlar kısmında -FETÖ/PDY Sİlahlı Terör mensuplarınca haberleşme amacıyla kullanıldığı bilinen- “…” uygulamasının yüklü olduğunun, yine aynı telefon üzerinde yapılan incelemede -yine örgüt üyelerince haberleşme amacıyla kullanıldığı bilinen- “…” isimli programa ilişkin kalıntılara rastlanıldığının tespit edildiğinin bildirildiği, Yine 11/02/2018 tarihli Dijital Veri İnceleme ve Değerlendirme Tutanağına göre ise, sanıktan ele geçen … marka … model … İmei nolu telefonda “…” ve “…” uygulamaları ile yine örgüte müzahir “…” isimli programın yüklü olduğunun, yine sanığın cep telefonunda yüklü olan … isimli programla darbe girişiminden iki gün sonra yani 17/07/2016 tarihinde başka bir şahısla yazıştığı, bu yazışma içeriğinde sanığın diğer şahsa 09:38:14 te, “… … için. Peygamber aşkı için. Sabırlı ol biraz. Bana bişey olduğu yok ya. Bugüne kadar zaten dokunmak isteyen dokunurdu ki. Şimdi tüm operasyonları askerlere yapacaklar artık. Çünkü bir girmedikleri yer orası kaldı. Zaten tüm dertleri bu. Darbe oldu dediler. Hakim savcı asker hepsine operasyonu yaptılar. Bunu ne zaman göreceksiniz. Üç yıldır paralel bahanesi ile herseye operasyon yapıyorlar. Darbenin beşinci dakikası daha. Kim olduğu belli değil. Direkt cemaat yaptı dediler üst yetkililer” şeklinde ileti gönderdiği, diğer şahsın da 09:38:34 te sanığa cevaben, “Yani bu körlükten ne zaman kur(t)ulacaksiniz” şeklinde ileti gönderdiği, yine 20/07/2016 tarihinde aynı program üzerinden sanığın aynı şahısla yazıştığı, bu yazışmanın,”Sanık – Ben zor günler geçiriyorum. Diğer şahıs – Sırf Fetullah i düşündüğün için Sanık – Sen belki benden olacaksın sadece. Ama ben herseyden Diğer şahıs – Sen secmdn (şeçmedin) mi bu yolu Diğer şahıs – Allah için değdi bence Diğer şahıs – Bunu diyordun sen Diğer şahıs – Ama ben seçmediğm bir yol yüzünden mahvoluyrm Sanık – Haklisin. Sen de benimle bu yola gelmedin mi. Sendika olduğumu bilmiyor mu idin …Diğer şahıs – Ayrıca senle asla bu yola gelmedim her zaman dedim ki ben kabul etmiyorum sadece sevgimdn duruyorum demiyor muydun Diğer şahıs – Allahtan kork biraz o annenin göz yaşları için… Diğer şahıs – Sana gülen (Fetullah Gülen) ağlamasın yeter o ağlarsa Allah üzülür ama annen ağlayınca üzülmez Allah…”, Şeklinde olduğu,….” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.