Danıştay Kararı 5. Daire 2022/10371 E. 2023/2277 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/10371 E.  ,  2023/2277 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/10371
Karar No : 2023/2277

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: 15 Temmuz 2016 tarihinde başlayan darbe teşebbüsünün kimler tarafından ve hangi amaçlarla gerçekleştirildiğinin halen netlik kazanmadığı, darbe teşebbüsü ve akabinde ortaya çıkan gelişmeleri herkes gibi medyadan öğrendiği, savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, kamu görevinden çıkarılmasına dair somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin yerine getirilmesi gerektiği, olağanüstü hal (OHAL) KHK’ları ile bireysel işlem tesis edilemeyeceği, dava konusu işlemde aleyhine somut hiçbir delil ve gerekçenin gösterilmediği, FETÖ/PDY ile irtibatı ve iltisakına dair kişiselleştirme yapılmadığı, OHAL döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin OHAL’e neden olan şiddet olaylarının bastırılmasıyla ilgisi olmadığı gibi ölçülü bir tedbir de olmadığı, OHAL KHK’larının Resmi Gazetede yayımlandıkları gün TBMM’nin onayına sunulması ve en geç 30 gün içerisinde görüşülüp karara bağlanmasının zorunlu olduğu, bu usule uyulmadığı için dava konusu işlemin dayanaksız kaldığı, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibara saygı, çalışma, kamu hizmetine girme, mülkiyet haklarının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Sanığın adına kayıtlı olan … nolu hattı üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmış olduğu bylock programını kullandığının tespit edildiği, … numaralı hattın bylock tespit ve değerlendirme tutanağına göre sanığın bylock kullanıcı adının …, şifresinin …, başkalarının sanığa bylockta verdiği ismin … olduğu ve sanığın gelen bylock log kayıtlarına göre aktif olarak bu programı kullandığı…” şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.