Danıştay Kararı 5. Daire 2022/10181 E. 2023/2246 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/10181 E.  ,  2023/2246 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/10181
Karar No : 2023/2246

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL Komisyonuna yapılan başvuruda insan hakları ihlallerinin de giderilmesinin talep edildiği, ancak bu talepler incelenmeden, başvurunun gerekçesiz şekilde reddedildiği, AİHM kararları dikkate alındığında, maruz kaldığı yaptırımın ceza hukuku anlamında bir ceza olup, ceza yargılamasındaki tüm güvencelere uygun bir yargılama sonucu uygulanması gerektiği, 15 Temmuz 2016 tarihinden önceki faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, bu tarihten önce söz konusu yapılanmanın bir terör örgütü olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, terör örgütü üyeliği suçunun ancak kasten işlenebilen bir suç olduğu, hakkında aynı eylem, faaliyet ve iddialara dayalı olarak bir ceza soruşturması başlatıldığı, aynı eylemler nedeniyle bir kişinin iki kez cezalandırılamayacağı, ByLock programı kullandığının suça delil olarak kabul edilebilmesi için öncelikle bu konuda ayrıntılı teknik bir incelemenin yapılması gerektiği, bu uygulamanın 2015 yılı Ocak ayına kadar herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebildiği, Aktif Eğitim Sen isimli sendikaya üye olması üzerine atılı suça delil olarak değerlendirilmişse de sendika kurma ve sendikaya üye olmanın anayasal bir hak olduğu, Cihan Medya Dağıtım A.Ş. nezdindeki ödemelerinin niteliği, hangi amaçla bu ödemelerin yapıldığı, ödemelerin miktarı, kim tarafından yapıldığı gibi hususların talep edilmesine rağmen araştırılmadığı, bu ödemelerin abonesi olduğu gazete ve dergi bedeli olduğu, bir kereye mahsus yardıma muhtaç kişilere kurban bağışında bulunan şahsının bağışta bulunduğu dönemde yasal hükümlere uygun olarak kurulan ve faaliyet gösteren bir derneğin terör örgütüyle irtibatlı bir dernek olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, yasal hükümlere uygun olarak kurulan ve faaliyet gösteren bir bankada hesap açtırma ve kredi kartı kullanmanın, para yatırıp çekmekten ibaret eylemlerin suç olarak kabul edilemeyeceği, bankadaki hesabını 2007 yılında açtırdığı, yapmış olduğu tüm işlemlerin olağan bankacılık işlemlerinden ibaret olduğu, çocuğunu kayıt ettirdiği okulun yasal hükümlere uygun olarak kurulduğu, bu okulun FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğunu bilmesinin kendisinden beklenemeyeceği, İlk Derece ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarının tamamen matbu gerekçelere dayandığı, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiği, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet, eğitim haklarının, suçta ve cezada kanunilik, hukuk devleti, hukuki güvenlik, non in bis idem ilkelerinin, ifade ve basın özgürlüğünün, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 19/09/2022 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.