Danıştay Kararı 5. Daire 2021/9384 E. 2023/3012 K. 24.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/9384 E.  ,  2023/3012 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9384
Karar No : 2023/3012

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av…

İstemin Özeti : 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Uyuşmazlıkta ceza hukuku ilke ve güvencelerinin uygulanması gerektiği, FETÖ/PDY’nin ilk kez hukuken terör örgütü olarak kabul edildiği tarih öncesi için kendisine herhangi bir sorumluluk yöneltilemeyeceği, irtibat ve iltisak kavramlarının hukuki dayanağının bulunmadığı, kamu görevine son verildiği tarihte mevcut olmayan delil ve tespitlerin aleyhine sonuç doğurmayacağı, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin dikkate alınamayacağı, uyuşmazlığa bakan Mahkemenin kurulma ve yetkilendirilme sürecinin tabii hâkim ilkesine uygun olmadığı, disiplin soruşturması yapılmaksızın savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işleminin hukuka aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, masumiyet karinesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ve Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
Öte yandan; UYAP üzerinden yapılan incelemede, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmekle birlikte, masumiyet karinesi ilkesi gereği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakta ise de; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla; davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, davacının hapis cezası ile mahkum edilmesine yönelik … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddi üzerine, temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, “Sanığın sabıkasız oluşu, duruşma nizamını bozan tutanaklara yansıyan davranışı bulunmaması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine muvafakatinin de bulunması gözetildiğinde, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi” gerekçesiyle bozulmuş olup, yapılan yeni yargılama neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, bozma kararına uyularak Türk Ceza Kanunu’nun “etkin pişmanlık” düzenlemesi kapsamında, verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakıldığı, anılan kararın 23/03/2023 tarihinde kesinleştiği; etkin pişmanlıktan faydalanan davacının, iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi samimi ikrarı ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.