Danıştay Kararı 5. Daire 2021/9278 E. 2023/5133 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/9278 E.  ,  2023/5133 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9278
Karar No : 2023/5133

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasal koşulları bulunmaksızın OHAL KHK’si hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, terör örgütleriyle ve darbe girişimiyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, hakkında aleyhe verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmadığı, işlem tarihinde hakkında yürütülen bir kovuşturma dahi bulunmadığı, yalnızca ceza soruşturmasına ilişkin iddianamede yer alan isnatlar ile işlem tesis edilmesinin masumiyet karinesine aykırılık teşkil ettiği, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ve Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
Öte yandan; davacı hakkında yürütülen ceza kovuşturması neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar verildiği, söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddine karar verildiği ve uyuşmazlığın temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında olduğu, söz konusu mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün olmamakla birlikte; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bununla birlikte; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan: ”…Sanık …’nun Sualtı Taarruz Grup Komutanlığında (SAT) … rütbesiyle görevli olduğu, Sanık …’nu 14.07.2016 tarihinde sanık …’in arayarak Cuma günü özel bir görev olduğunu, mesai çıkısı birliğe gelmesini söyleyerek darbe girişimini tebliğ ettiği, sanığın 15.07.2016 tarihinde saat 18:00 sıralarında SAT Grup Komutanlığına gittiği, daha sonra sanık …’nun diğer sanıklarla birlikte … komutasında silah ve mühimmat hazırlıklarını yaptıkları, cephanelik ve depolardan aldıkları silah ve mühimmatları SAT Grup Komutanlığına ait araçlara yükledikleri, sanık … komutasındaki ekibin toplanması üzerine üç resmi araç ve sivil araçlarla birlikte Atatürk Havalimanına gittikleri, burada sanık …’in uçakla ilgili koordinasyonu kurduğu daha sonra sanık … ve diğer sanıkların kargo uçağına geçtikleri, Atatürk Havaalanından uçakla Akıncı Üssüne geldikleri, burada sanık …’in SAT personeli sanıkları gruplara ayırarak nizamiyelerde görevlendirdiği, sanık …’nun da Lojman Nizamiyede görevlendirildiği, sanık …’nun Akıncı Lojman Nizamiyeninde farklı birliklerden toplanan sanıklarla birlikte uzun namlulu silahla nöbet tuttuğu, Akıncı Lojman Nizamiyesi karsısında saat 02:00’dan itibaren Kazan halkının toplanarak darbe girişimini protesto etmeye başladığı, toplanan halk içerisinde bazı kişilerin nizamiyede bulunan sanıklardan … ve …’la görüştükleri, darbe girişimine uçakların Akıncı Üssünden kalkıp Ankara üzerinde uçmalarını, çeşitli yerleri bombalamalarını protesto ederek darbe girişimi faaliyetlerinin sonlanmasını dile getirdikleri, ancak sanıkların bilgi kirliliği olduğu, Akıncı’dan kalkan uçakların Suriye’ye operasyona gittiği gibi çeşitli bahane ve tezler ileri sürerek darbe girişimine karsı toplanan halka dağılmalarını söyleyerek aksi takdirde ateş açılacağını söyledikleri, ilerleyen saatlerde Kazan halkının nizamiye bölgesinde toplanmaya devam ettiği, kalabalığın giderek büyüdüğü, TAI TUSAS Camiisinden sela okunması ve darbe girişimine karsı halkın direnmesi için meydanlarda toplanmasına yönelik çağrılar üzerine sela sesinin duyulmaması için nizamiye bölgesinde toplanan sanıkların aynı zamanda halkın dağılmasını da sağlamak üzere ellerindeki otomatik tüfeklerle, tabancalarla havaya ateş açtıkları, Kazan halkının nizamiye bölgesine yoğun şekilde toplanmaya başlaması üzerine sanıkların birkaç kez havaya ateş ederek dağılmalarını sağlamaya çalışmalarına rağmen vatandaşların dağılmayarak darbe girişimini protesto etmeye devam ettikleri, vatandasın yoğun olarak darbeye tepki göstermesi, havaya ateş açılmasına rağmen dağılmaması üzerine sanıklar …, …’ın 143. Filoda bulanan yönetici sanıklara lojmandaki gelişmeleri anlattıkları, sanık …’in sanık …’e lojmandaki durumu anlattığı, 143. Filodaki yönetici sanıkların halkın havaya ateş açılmasına rağmen dağılmaması nedeniyle üzerlerine ateş edilerek dağıtılması talimatını verdikleri, sanık …’in yönetici sanıkların talimatını sanık …’e bildirdiği, bunun üzerine vatandasın kesin olarak dağıtılması, gerekirse üzerlerine ateş açılması yönündeki yönetici sanıkların talimatı üzerine Özel Kuvvetler Komutanlığı, SAT Grup Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayından gelen sanıkların geniş bir hat oluşturdukları, elektriklerin kesilmiş olması nedeniyle İnsani Yardım Tugayından gelen araçların nizamiye bölgesine çekilerek farlarının vatandaşa doğru açıldığı, bu şekilde lojmandaki kalabalık sanık grubu araçların ön tarafında geniş bir hat oluşturdukları, İnsani Yardım Tugayından gelen araçların şoförleri olan erlerin araçların yan tarafı ve arka tarafına geçtikleri, saat 04:00 sıralarında nizamiye önünde toplanan Kazan halkının “Ne Mutlu Türküm Diyene” seklinde slogan atmaya başladıkları, bunun üzerine sanıkların atış pozisyonuna geçtikleri, bir kısım sanıkların çömelerek, bir kısım sanıkların ise ayakta olduğu halde silahlarını vatandaşlara doğrulttukları, bunun üzerine ön saflarda yer alan Kazan halkından bir kısım müştekilerin sanıklara arkaları dönük vaziyette, yüzleri müştekiler dönük vaziyette ellerini havaya kaldırarak vatandasın geri çekilmesi hususunda uyarılarda bulundukları, sanıklara verilen ateş açma talimatı dogrultusunda sanık …’in herkesin hatta girmesine yönelik, “Herkes benim yanımda hatta girsin” seklinde talimat verdigi, ön saftaki hattın arasında bulunan … da bağırarak hatta girmesini söylediği, sanık …’nin de ön saftaki vatandaşlarla konuşan …’ın yanına giderek onu hatta girmesi için kolundan tutarak geri çektiği, bu şekilde sanıkların vatandaşa karsı bir hatta girdikleri, bir süre sonra da ateş etmeye başladıkları, sanıkların ateş etmesi üzerine ön saflardaki vatandaşların geriye doğru yüzlerini dönerek sağa sola kaçmaya başladıkları, ancak sanıkların ateş etmeye devam ettikleri, vatandaşlar tarafından olay sırasında cep telefonundan çekim yapıldığı, sanıkların ateş etmeye başlaması üzerine vatandaşların arkaya dönüp kaçmaya çalıştıkları, bir kısmının eğilerek, bir kısmının yere yatarak silah atışlarından korunmaya çalıştıkları, bu panik halinde yere yatmaları ve eğilmeleri nedeniyle cep telefonu görüntü kayıtlarının durmasına karsın sanıkların ateş etmeye devam ettiklerinin cep telefonu kayıtlarındaki silah seslerinden anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların vatandaşların üzerine doğru yoğun şekilde ateş açmaları nedeniyle [8 sivil vatandaşın] sanıkların ateşi sonucu ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak şehit oldukları, nizamiye bölgesinde bulunan mağdur ve müştekilerden; [86 sivil vatandaşın] sanıkların ateş açmaları nedeniyle yaralandıkları, sanıkların yaralı vatandaşların yerde yattığı sırada yaralılar arasında dolaşarak hareket etmemelerini, kafalarını kaldırmamalarını söyleyerek tehdit ettikleri … müşteki ve tanıklar tarafından dosyaya ibraz edilen cep telefonu kamera kayıtları, müşteki ve tanık beyanları, otopsi raporları, olay yeri tutanakları, uzmanlık raporları, nazara alınarak sanığın olay tarihinde görev ve yetkisi olmadığı, yasal bir görevlendirme olmadığı halde darbe girişimi kapsamında Akıncı Üssüne gelerek yönetici sanıklar tarafından verilen emirleri yerine getirdiği, nizamiye bölgesinin güvenliğinin alınması için nöbet tuttuğu ve vatandaşların üzerine ateş açtığı, Kazan Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadeler ve teşhis tutanakları, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu, … sanığın örgüt tarafından önceden yapılan planlama ve is bölümü çerçevesinde darbe girişimi kapsamında kendisine verilen görev ve yetki alanı dışındaki kanunsuz emirleri uyguladığı, darbe planlaması ve is bölümü kapsamında darbeci sanıklarla fikir ve is birliği içerisinde hareket ederek fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurduğu, 5237 sayılı TCK’nın 37.maddesi kapsamında suça müşterek fail olarak doğrudan katıldığı, bu şekilde Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.