Danıştay Kararı 5. Daire 2021/9238 E. 2023/5061 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/9238 E.  ,  2023/5061 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9238
Karar No : 2023/5061

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Herhangi bir somut eylem isnadında bulunulmadan ve delil gösterilmeden kamu görevine son verildiği, uyuşmazlıkta ceza hukuku ilke ve güvencelerinin disiplin hukuku ile bağdaştığı ölçüde uygulanması gerektiği, kamu görevine son verildiği tarihte mevcut olmayan delil ve tespitlerin aleyhine sonuç doğurmayacağı, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, masumiyet karinesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ve Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunu işlediği gerekçesiyle hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddi yolunda verilen kararın, Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; ”… … … hakkında verilen Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçu yönünden; a) Olay akşamı sanık … tarafından mesaiye çağrılan, tümene geldikten sonra kamuflaj kıyafetlerini giyerek şahsi (beylik) tabancalarını da yanlarına alan, daha sonra sanıklar … ve …’un emriyle hücum yeleklerini giyerek silahlıktan G-3 piyade tüfeklerini alıp önce garajlar bölgesine oradan da cephanelik bölgesine gelen ve sabah saat 04:00’e kadar cephanelik bölgesinde bekleyen, dosya kapsamına göre icra hareketlerinden önce örgütsel organizasyon içinde yer alarak darbe girişiminden haberdar olmadıkları görülen sanıkların eylemlerinin; darbeye teşebbüs suçuna ilişkin icrai nitelikte katkı sağlar vasıfta olmayıp hazırlık hareketi kapsamında kaldığı, yargılama aşamasında alınan sanıklar … ve … yönünden teşhis tutanakları ile sanıklar …, …, … ve … yönünden sabit hatlardan arama kayıtları da gözönüne alındığında, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi…” gerekçesi ile bozulması üzerine … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiği anlaşılmış olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki diğer tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize Konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.