Danıştay Kararı 5. Daire 2021/8485 E. 2023/3351 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/8485 E.  ,  2023/3351 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8485
Karar No : 2023/3351

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … ‘a vesayeten ..

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Örgütsel nitelikte ve suç oluşturan kişisel fiil ve eylemi tespit edilmeksizin hiç kimsenin terör örgütüyle irtibat ve iltisak kabul edilemeyeceği, kanunlarda yer almayan bir kabahat veya suçtan dolayı hiç kimsenin cezalandırılamayacağı ve hiç kimseye hukuki yaptırım uygulanamayacağı, dava konusu işlemin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayandırıldığı, ceza ve disiplin hukukunun kişilerin iç dünyalarıyla değil, dışa yansıyan ve suç teşkil eden fiil ve eylemleriyle ilgilendiği, beyin okuyarak kimseye hukuki ve cezai sorumluluk yüklenemeyeceği, söz konusu oluşumun terör örgütü olarak 26/09/2017 tarihli Yargıtay kararıyla ilan edildiği, bu karar öncesinde bu örgütün faaliyetlerinin terör eylemi olarak bilinmesinin ve şahsının örgütle irtibat ve iltisaklı olarak kabul edilemeyeceği, ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının kendisine ait olduğunu gösteren isim ve gsm bilgileri dahi yokken farazi bir yaklaşımla delil gibi gösterilmeye çalışıldığı, FETÖ/PDY’ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu için çocuğunu okula göndermediği, OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla … ‘ın davacıya vasi olarak atandığı ve söz konusu kararın 21/12/2021 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “..Sanık …’ın eşi adına kayıtlı … nolu GSM hattı ile 11/08/2014-11/12/2014 tarihleri arasında ByLock sunucuları/sistemlerine ait …, …, … IP numarası ile iletişim kurulduğu, bu IP numaraları üzerinden, belirtilen tarih aralığında ByLock sistemine 34 farklı günde 3681 kez erişim sağlandığı belirlenmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından gönderilen bylock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriğine göre; ID numarasının “…”, Kullanıcı adının “…”, kullanıcı mesajının “you already know”, son online tarihinin “28/12/2014” olduğu, user tablosundaki verilerin sanığın kişisel bilgileri ile benzerlik gösterdiği, ByLock veri tabanında yer alan roster kayıtlarına göre sanık …’ı ByLock programı içerisindeki kendi rehberine ekleyen diğer kullanıcıların, “… ” olarak isimlendirdikleri, ByLock kullanıcısı olduğu abone kayıtlarına göre tespiti yapılan …, … ve … gibi kişiler ve ID numarası tespit edilen ancak açık kimliği belirlenemeyen kişiler ile ByLock programı üzerinden irtibatlı olduğu belirlenmiştir…” şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.