Danıştay Kararı 5. Daire 2021/7961 E. 2023/3342 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/7961 E.  ,  2023/3342 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7961
Karar No : 2023/3342

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Rektörlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti:FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı veya iltisakının bulunmadığı, herhangi bir disiplin soruşturması yapılmadan ve savunması alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, kamu görevinden çıkarma işleminin geçici nitelikte bir tedbir olmadığı, OHAL KHK’larının Resmi Gazetede yayımlandıkları gün TBMM’nin onayına sunulması ve en geç 30 gün içerisinde görüşülüp karara bağlanmasının zorunlu olduğu, bu usule uyulmadığı için dava konusu işlemin dayanaksız kaldığı, 15 Temmuz 2016 tarihinden önceki fiillerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, kimsenin işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı, kendisine atfedilen eylemlerin tamamının gerçekleştiği tarihte yasal faaliyetler olduğu, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu uygulamanın herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebildiği, ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, talep dahi olmadan ByLock’a ilişkin hard disk ve flaş belleğin birer kopyasının mutlak şekilde kendisine verilmesi gerektiği, Bank Asya’nın yasal olarak kurulan ve faaliyet gösteren bir kurum olduğu, gerçekleştirildiği tarihte yasal olan bankacılık faaliyetlerinin suç teşkil etmediği, örgüt liderinin talimatıyla bir işlem gerçekleştirmediği, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün bulunmadığı, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet, eğitim haklarının, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, haberleşme özgürlüğünün, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, 677 sayılı KHK’nin Anayasaya aykırı olduğu ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve Anayasa’ya aykırılık iddiası ise ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan; “…Dosya içerisinde bulunan bylock sorgu sonucu ve bylock raporları ile HIS kayıtlarından sanığın kendi adına kayıtlı olan … no’lu GSM hattından FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kriptolu haberleşme ağı olan bylock programını 21/09/2014-05/08/2015 tarihleri arasında 2221 kez kullandığı ayrıca annesi adına kayıtlı … ADSL hattı üzerinden de 09/11/2014-19/10/2015 tarihleri arasında … ID, … kullanıcı adı, … şifre olacak şekilde bylock kullandığının bylock raporu, HİS CGNAT) kayıtları ve bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ile anlaşıldığı, sanığın bylock isimli programı yükleyerek kendisine ait ID ve kullanıcı adı oluşturduğu ve örgüt üyelerinin ekli bulunduğu, sanığın aşamalarda alınan beyanlarında bylock programını yüklediğini ikrar ettiği bu hali ile sanığın bylock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği…” şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.