Danıştay Kararı 5. Daire 2021/7947 E. 2023/3367 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/7947 E.  ,  2023/3367 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7947
Karar No : 2023/3367

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Olağanüstü hal dönemlerinde çıkarılan KHK’lar ile yalnızca OHAL süresince ve OHAL’in gerekli kıldığı konularda düzenlemelerin yapılabileceği, kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin ölçülü bir tedbir olmadığı, OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, kamu görevinden çıkarılmasına dair somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, kimsenin işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı, aynı eylem nedeniyle bir kişinin iki kez cezalandırılamayacağı, ihraç işleminin dayanağı KHK metninde ihraç nedeninin üyelik, mensubiyet, iltisak ve irtibat şeklinde tarif edilen seçimlik durumlarından hangisine girdiğinin belirtilmediği, savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı veya iltisakına dair kişiselleştirme yapılmadığı, Devlete karşı olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, idari yargı merciilerince kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki mevcut deliller dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği, savunma hakkının, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, suçta ve cezada kanunilik, non in bis idem, hukuk devleti ilkelerinin, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Sanığın … nolu gsm hattına ilişkin bylock içerik dökümleri celbedilmiş, incelenmesinden; … ID’yi kullandığı, kullanıcı adının “… ” , şifresinin “… ” , sanığı ekleyen kişilerin … nolu ID kullanan ( …) (eşi …’nın bylock ID’si olduğu değerlendirilmiştir), …, …., …Id’yi kullanan (…,…,…) olduğu, tespit edilebilen ilk log tarihinin 08.11.2014 olduğu, diğer örgüt üyeleri ile bylock üzerinden görüşme ve mesajlaşma yaptığı tespit edilmiş, sanığın nüfusunun Konya (42) ilinde olması, eşi dışında sanığı ekleyenlerin bayan ismi olması, kullanıcı adının “…” olması birlikte değerlendirildiğinde telefonu ve bylocku fiilen kullanan kişinin sanık olduğu anlaşılmıştır…” şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.