Danıştay Kararı 5. Daire 2021/7792 E. 2023/177 K. 24.01.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/7792 E.  ,  2023/177 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7792
Karar No : 2023/177

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde zabıt katibi olarak görev yapmakta iken, 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin kısmının düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, ByLock kullanmadığı, ByLock kullanıcısı olduğuna dair iddianın somut ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığı, hukuka uygun olarak elde edilmeyen ByLock verilerinin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı, Anayasa’nın 15. ve 121. maddelerinin ihlal edildiği, savunma hakkı tanınmadığı, OHAL Komisyonunun insan hakları ihlallerini inceleme ve giderme görevini yerine getirmediği, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, hukuk devleti, hukuki güvenlik, suç ve cezaların kanuniliği, kanunların geçmişe yürümezliği ve kanun önünde eşitlik ilkelerinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacının “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiş ise de; UYAP kayıtlarının incelenmesinden, anılan mahkeme kararının Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleştiği görülmüştür.
Davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…başlatılan soruşturmada sanığın kendi üzerine kayıtlı olan ve bizzat kendisinin kullandığını beyan ettiği … no’lu telefon hatlarında münhasıran FETÖ terör örgütü mensuplarının bir kısmı tarafından kullanılan Bylock programını kurup 11/08/2014 ile 03/12/2015 tarihleri arasında kullandığı, deliller kısmında belirtildiği üzere Bylock’un serverına bağlandığının teknik olarak toplam (1988) sinyal tespiti ile şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, yukarıda deliller bölümünde yer verilen beyanlardan da anlaşılacağı üzere sanık Lokman’ın FETÖ terör örgütü içerisinde … kod adını kullandığı, …, …, …, …., …., …., …, …, …. ve … isimli bir kısmı bu dosyanın sanığı olan bir kısmı da dosya dışı kişilere kısmen birlikte kısmende ayrı ayrı zamanlarda abilik yaptığı, bu kişilerden bazıları … adını kullanan kişiye tabi iken sanık …’a tabi olmaya başladıkları daha sonra da …, …. ve … gibi sanıkları yine dosya sanıklarından abi pozisyonunda bulunan sanık …’ya devrettiği, sanığın FETÖ terör örgütü içerisinde sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılar yanında bir kısım gezileri de örgütsel bağın güçlenmesi açısından organize edip düzenlediği, bazı sanıklardan himmet ve bağış adı altında paralar topladığı, netice olarak FETÖ terör örgütü içerisinde süreklilik arz edecek şekilde ve ” abi ” olarak faaliyet gösterdiği,…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.