Danıştay Kararı 5. Daire 2021/6664 E. 2023/5916 K. 09.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/6664 E.  ,  2023/5916 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6664
Karar No : 2023/5916

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü / …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL Komisyonu’nda yer verilen gerekçelerin uydurma ve yalan olduğu, tanıkların ifadelerinin Komisyon kararında yer aldığı şekilde olmadığı, iddianamede ve duruşmada tanıkların kendisini örgüt toplantılarında gördüğüne dair beyanlarının bulunmadığı, OHAL Komisyonu’nun ifadeleri çarpıttığı, Kimse Yok Mu Derneği’ne yapılan SMS yardımının insani ve dini duygularla yapıldığı iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdari Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen …. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararında yer alan;
“…Gizli tanık …07/11/2016 tarihinde alınan ifadesinde’ ‘…bu şahıs Alanya’daki kampüste örgüt tarafından görevlendirilmiştir. Gerek bu örgütün kadrolaşması, gerek maddi anlamda örgütün firmalarına ihalelerin verilmesi noktasında bu şahsın aktif rolü olmuştur. Bunu da herkes bilir, bu yapının önemli kişilerindendir…” şeklinde beyanda bulunduğu
‘Gizli tanık …’ 05/01/2017 tarihinde alınan ifadesinde ”…Söz konusu bu şahıs üniversitenin Alanya bölümüne üniversitenin fetö unsurları tarafından ataması yapılmıştır. Alanya’da FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasını sağlayan şahıslardan birisidir. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu konusunda tereddüt yoktur…” şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık D.A. ifadesinde sanıkla … … Fakültesinde aynı dönemde çalıştığını, 2012 veya 2013 yılı içerisinde fakültede izinsiz broşür dağıtma olayına kendisinin müdahale ettiğini, broşür dağıtan şahıslarla aralarında tartışma çıktığını, bu olay üzerine …’ün kendisine “…bir daha da bu işlere karışma..” dediğini, sonrasında üniversitedeki proje görevine son verildiğini, broşür dağıtan kişilerin fetöye bağlı bir yurdun abla denilen mensupları olduğunu, ayrıca örgütle bağlantılı kişilerin üniversitede yarı zamanlı çalıştırıldığını bildiğini beyan ettiği,
Tanık M.E.’ün 19/04/2018 tarihli ifadesinde 2011 yılında sanığın dekanlığını yaptığı Alanya … Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladığını, göreve başladıktan sonra sanığa kendisinin okuyucular cemaatine mensup olduğunu beyan ettiğini, daha sonra dekan yardımcısı M.E.İ.’ın evine çay içmeye geldiğini ve M.E.İ.’ın Fetullah Gülen’in gönüllü hizmet evi olduklarına dair kendisine bir konuşma yaptığını ve evine davet ettiğini ancak kendisinin onun evine gitmediğini, kendisinin davete gitmediğini öğrenen sanığın kendisine M.E.İ.’ın davetini neden kabul etmediğini sorduğunu, bunun üzerine M.E.İ.’ın evine gitmek zorunda kaldığını, eve gittiğinde fetö örgütünün propagandasının yapıldığına şahit olduğunu, sanığın terör örgütü ile bağlantılı olan Bosna Hersek’teki … Üniversitesinin konferanslarına katıldığını, sanığın kendisini bu konferanslara ısrarla davet etmesine rağmen gitmediğini, …’ün kendisini üniversiteye öğretim görevlisi alımı için oluşturulan jüriye üye olarak görevlendirdiğini, sanığın da jüri üyeliği görevi yaptığını ve kendisine “bunlar dini bütün insanlar, fakülteye alınmaları durumunda fayda sağlarlar” diyerek E.A., İ.T. ve M.K.Y.’ın isimlerini verdiğini, formalite icabı yapılan bir sınavla bu şahısların üniversiteye alındıklarını, sanığın alınan bu şahıslardan M.K.Y. ile ilgilenmesini istemesine rağmen onunla ilgilenmediğini, bunun üzerine sanığın İ.T. ile ilgilenmesini kendisinden istediğini, sanığın da bu kişi ile özel olarak ilgilendiğini, İ.T.’nın koyu bir fetöcü olduğunu anlayıp ona danışmanlık yapmadığını, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait Bank Asya’yı kastederek “bu bankada vatanın bir bankası, batmaması lazım” şeklinde sözler söyleyerek Bank Asya’ya destek olunması yönünde telkinde bulunduğunu beyan ettiği görülmüştür…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 09/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.