Danıştay Kararı 5. Daire 2021/5809 E. 2023/2272 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/5809 E.  ,  2023/2272 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5809
Karar No : 2023/2272

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Mühendis olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: ByLock programını kullanmadığı, ByLock kullanıcısı olduğunun her türlü şüpheden uzak ve kesin delillerle ispatlanması gerektiği, bir an için bu uygulamayı kullandığı varsayılacak olsa dahi Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, Bank Asya hesabındaki işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti olduğu, talimat doğrultusunda bakiye artışı gerçekleştirmediği, sadece faizsiz ve rutin bankacılık faaliyetlerinde bulunmak istediği, sendika ve dernek üyeliğinin, okulda veli kaydının bulunmasının ve basın yayın aboneliğinin örgütle iltisaklı veya irtibatlı olduğuna delil olamayacağı, sendika ve dernek üyeliğinin anayasal bir hak olduğu, çocuğunun iyi bir eğitim alması amacıyla ikametgahına yakın konumda bulunan özel öğretim kurumuna kaydını yaptırdığı, Kimse Yok Mu Derneğine kurban kesemeyen babasının isteği üzerine yardımlaşma ve dayanışma motivasyonu ile cüzi miktarda yardımda bulunduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, OHAL kapsamında alınan tedbirlerin ölçülü olmadığı, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere uyulmadığı ve çekirdek haklara müdahale edildiği, OHAL Komisyonunun etkili bir iç hukuk yolu olmadığı, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan istinaf başvurusu hakkında karar verildiği, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet, eğitim, çalışma, maddi ve manevi bütünlüğünü koruma ve geliştirme, sendika kurma ve sendikal faaliyetlere katılma haklarının, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, suçta ve cezada kanunilik, hukuki güvenlik, non in bis idem ilkelerinin, ifade ve basın özgürlüğünün, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ilk derece mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ve dava dosyası tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararında yer alan; “…Dosyaya getirtilen ve sanığın kullandığı iddia edilen … ID numarasına ait kullanıcı adının, şifrenin tespit edilmiş olduğu, Bylock tespit ve değerlendirme tutanağında; kullanıcı adının ”bhdrkllp” (isim ve soyisminin sessiz harfleri), ID numarasının …, şifre … olduğu, ….’nin ID numarasında sanığın kullandığı … ID numarasına verilen nicknamenin “…” olduğu, örgütsel bir kısım yazışmaları içerdiği, son online tarihinin 17/02/2016 olduğu…” şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
…Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.