Danıştay Kararı 5. Daire 2021/5371 E. 2023/1274 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/5371 E.  ,  2023/1274 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5371
Karar No : 2023/1274

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL uygulamasının yasal dayanağının kalmadığı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü Anayasa’ya aykırılık iddiasının dikkate alınmadığı, ihraç kararının sonuçları bakımından ağır bir yaptırım niteliğinde olduğu, OHAL KHK’larıyla Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde mevcut bir çok temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiği, ayrıca parlemento tarafından süresinde de onaylanmadığı, tarafına isnat edilen eylemlerin işlendiği tarihte suç olarak tanımlanmadığından sorumlu tutulamayacağı, FETÖ/PDY ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, ByLock kullanmadığı, Bank Asya’ya para yatırmadığı, çocuklarının örgütle iltisaklı okullarda okumadığı, irtibatlı bir sendikaya üye olmadığı, dijitürk aboneliğini iptal ettirmediği, işlemin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi Bölge İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında hapis cezası verildiği ve anılan cezanın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 31/10/2022 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “… 29/07/2017 tarihli ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ve bu tutanağın incelenmesi ile düzenlenen 22/12/2017 tarihli ByLock’a ilişkin Araştırma Tutanağı incelendiğinde; sanığın kullanmış olduğu … numaralı GSM hattı ile ByLock programını indirerek kullandığı ve kullanıcı ID numarasının … olduğu, kullanıcı adının “…” olduğu, bir kısım kullanıcıların sanığı “…” adıyla kaydettiği, sanığın programa girişine, program üzerinden arama, mesajlaşma ve mail yoluyla haberleştiğine dair log ve veri kayıtlarına dair tespitlerin bulunduğu, sanığın ByLock üzerinden irtibatlı olduğu örgüt üyesi sayısının 4 olduğu, sanığın irtibatlı olduğu … ID no’lu “…” kod adlı …’nin 2013 yılı Eylül – Ekim ayları ile 2015 yılı Eylül ayları arasında, … ID numaralı “…” kod adlı …’nin ise 2015 yılı Eylül ayı sonrasında örgütün mahrem hizmetler (Siirt Üniversite yapılanması) kısmının imamları olduğu, yine aynı üniversitede çalışan … ile üniversitesitedeki bir kısım öğretim görevlilerinin sohbet abiliğini yapan … ile bağlantılı olduğu, sanığın program üzerinden … ID numaralı … kod adlı … ile örgütsel toplantılarla ilgili yer, zaman ve mekan konusunda görüşmeler yaptığı, … ID numaralı Siirt Üniversitesi’ndeki bir kısım öğretim görevlilerinin sohbet abiliğini yapan … ile örgütün üniversite imamı “…” kod … ile ilgili “bununla ilgili daha önce bir talebi olmustu bi burak abiye sorabilirmisiniz nasil yapalim” ve “mesajları burak abiye ulaştırdı” şeklinde yazışmalar yapıldığının anlaşıldığı, yine … tarafından sanığa ve ByLock hesabında bulunan kişilere gönderilen mail içeririklerinde; tedbirli davranmaları, çevresindeki örgüt mensuplarına ümit kaynağı olmaları, “hocaefendinin şahitliği” adlı mail ile; örgüt mensuplarından sabır göstermelerinin istendiği, bu kişilere örgüt elebaşısı Fethullah GÜLEN’in şahitlik yapacağı yönünde örgüt mensuplarını diri tutarak çözülmelerini ve örgütü deşifre etmelerini önlemeye yönelik telkinlerde bulunduğu anlaşılmıştır…..” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı ve FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.