Danıştay Kararı 5. Daire 2021/5227 E. 2023/1302 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/5227 E.  ,  2023/1302 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5227
Karar No : 2023/1302

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı
Vekilleri : Av. … – Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde vergi dairesi müdürü olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında Bölge İdare Mahkemesi tarafından istinaf isteminin reddine dair verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “… Şırnak ve Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığınca ByLock görüşme içerikleri olarak belirtilen tespit ve değerlendirme tutanağının Mahkememize gönderildiği, bu tutanakta kullanıcı adının “…” olarak belirtildiği, sanığın Urfa nüfusuna kayıtlı olduğu, adın “…” olarak belirtildiği, sanığın son olarak Kütahya/Emet Vergi Dairesi müdürü olarak görev yaptığı, Kütahya’nın trafik plaka kodunun 43 olduğu, sanığı ekleyen kişilerin “…”, “…”, “…” ve “…” isimli nicknameleri verdiği, yine aynı tutanağın abone tespit kayıtları bölümlerinde … isimli şahsa yer verildiği, sanığın kabulüne göre bu şahısla birlikte aynı binada oturdukları ve sanığın bu şahsa ait internetini kullandığı, ayrıca İnternet Bağlantı İletişim Sorgu Sonuçlarına göre sanığın çalıştığı ve ikamet ettiği yerlerdeki baz istasyonlarından sinyal alındığı, tüm bu hususların tesadüften öte bir anlam taşıdığı, buna göre sanığın kendisine ait telefon numaralarıyla ByLock programını kullandığı sabit görülmüştür” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı ve FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında hapis cezası verildiği ve anılan cezanın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 29/03/2021 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.