Danıştay Kararı 5. Daire 2021/5150 E. 2023/226 K. 24.01.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/5150 E.  ,  2023/226 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5150
Karar No : 2023/226

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapmakta iken, 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence atına alınan temel ve hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği, yasa dışı hiçbir oluşum içinde olmadığı, FETÖ/PDY terör örgütü ile bir bağının olmadığı, kendisine savunma hakkı tanınmadan görevine son verildiği, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, ByLock programını kendisinin indirmediğini ve buna ilişkin tüm bilgileri eksiksiz şekilde ceza yargılaması sırasında açıkladığı, ByLock programının terör örgütü üyeliği bakımından delil niteliğinde olup olmadığı hususunun tespitinin ceza mahkemesi tarafından yapılması gerektiği, henüz yargılaması devam eden bir ceza dosyasında mevcut olan bilgiler öne sürülerek davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; “… … Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararı ile davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinden bahisle hapis cezasıyla tecziye edildiği, anılan karara yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği…” hususu hükme esas alınmış ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararında; davacının, terör örgütüne üye olma suçundan yapılan yargılamasında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği, ancak Bölge adliye mahkemesince kesin olarak verilen hükme karşı, 24/10/2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kararın temyiz edildiği, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; “…Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz istemlerinin reddine, ancak; 1-Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek bu kapsamda örgütteki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve örgüt mensupları ile ilgili örgütsel konum ve faaliyetlerine uygun ifade veren ve anlatımlarda bulunduğu anlaşılan sanık hakkında verdiği bilgiler, bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca tayin olunan cezada, üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK’nın 221/4-2. maddesi gereğince dosya kapsamı gözetilerek azami oranda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama ile fazla cezaya hükmedilmesi, 2-Sanık hakkında belirlenen cezada TCK’nın 221/4-2 maddesi gereğince indirim yapılması sırasında uygulama maddesi olan anılan kanunun 221/4-2. cümlesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı…” gerekçesi ile bozulduğu, Yargıtayın bozma kararı sonrası yargılamanın … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devam ettiği anlaşılmakta olup, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, bozma kararının etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin olması karşısında, bozma kararından önceki karara dayanak alınan delillerin geçersiz olduğuna dair bir belirlemenin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sırasında elde edilen deliller ile bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.