Danıştay Kararı 5. Daire 2021/4927 E. 2023/213 K. 24.01.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/4927 E.  ,  2023/213 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4927
Karar No : 2023/213

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) :… Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Zabıt Katibi olarak görev yapmakta iken, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:.. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Herhangi bir somut eylem isnadında bulunulmadan kamu görevinden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu, FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisak veya irtibatı olduğuna dair herhangi bir somut delilin ortaya konulamadığı, OHAL KHK’sı ile kamu görevine son verilemeyeceği, OHAL yönetiminin sona ermesi nedeniyle OHAL KHK’larının geçerliliğinin kalmadığı, OHAL KHK’sı ile kamu görevinden çıkarılmasının geçici, ölçülü ve orantılı bir tedbir mahiyetinde olmadığı, hakkındaki ceza yargılaması sürecinin devam ettiği, masumiyet karinesi gereği ceza yargılamasında verilen kesinleşmemiş mahkumiyet kararlarının aleyhe değerlendirilemeyeceği, Anayasa ve AİHS’in birçok maddesi ile disiplin ve ceza hukukunun temel ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdari Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacının “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiş ise de; UYAP kayıtlarının incelenmesinden, anılan mahkeme kararının … Ceza Dairesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyetine karar verildiği, anılan mahkeme kararının … Ceza Dairesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı direnme kararıyla davacının “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediği görülmüştür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…İzmir Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 30/03/2017 tarihli cevabi yazısı ile; sanığın … numaralı GSM hattı ile …ve … İMEİ numaralı telefon cihazları üzerinden 13/08/2014 tarihinde ByLock uygulamasına giriş yaptığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun 14/08/2017 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen sanık hakkındaki ByLock yazışma içeriklerinin incelenmesinde; sanığın İD numarasının …, kullanıcı adının “…”, şifresinin “…” olduğu, yazışma/mail durumunun aktif/pasif olduğu, giriş sayısı hanesinin karşısında (-) ibaresinin yer aldığı, log sayısının 12 olduğu, alınan mesaj sayısının 0 olduğu, log sayısı hanesinin karşısında (-) ibaresinin yer aldığı, gönderilen mesaj sayısının 0, log sayısının 1 olduğu, gönderilen mail sayısının 0 olduğu, log sayısı hanesinin karşısında (-) ibaresinin yer aldığı, alınan mail sayısının 0, log sayısının 2 olduğu, okunan mail sayısı hanesinin karşısında (-) ibaresinin yer aldığı, log sayısının 2 olduğu, toplam mail, toplam gönderilen ve toplam alınan mail sayılarının 0 olduğu, katıldığı grup sayısının 0 olduğu, gelen arama sayısının 2, giden arama sayısının 6 olduğu, alınan ve gönderilen dosya sayılarının 0 olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tanzim edilen 12/11/2017 tarihli tutanak ile; sanığın ByLock uygulamasına giriş yaptığı tespit edilen … ve … İMEİ numaralı telefon cihazları üzerinden ByLock uygulamasına ait … ve … İP adreslerine 13/08/2014 -03/08/2015 tarihleri arasında 6972 kez bağlantı kurmuş olduğu anlaşılmıştır…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, davacının adli yardım isteminin kabulüne karar verildiğinden, temyiz aşamasında tahsili ertelenmiş olan temyiz yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili gerekmekte ise de, davacı tarafından temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin yatırıldığı anlaşıldığından, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.