Danıştay Kararı 5. Daire 2021/4836 E. 2023/1316 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/4836 E.  ,  2023/1316 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4836
Karar No : 2023/1316

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Yardımcı Doçent unvanı ile görev yapmakta iken, 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarma tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduatı faiziyle birlikte ödenmesine, sosyal haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, cemaatin yasal bir oluşum olarak kabul edildiği dönemde icra edilmiş yasal faaliyetlerin söz konusu yapının terör örgütü ilan edilmesinden sonra terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı, Bölge İdare Mahkemesinin istinaf talebini gerekçesiz olarak reddettiği, bu davanın ceza mahkemesi önündeki yargılamadan bağımsız olarak ele alınıp kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki deliller ve temel hak ve özgürlükler dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının öngörülebilir olmadığı, kamu görevinden çıkarma kararının yasal dayanaktan yoksun olduğu, kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra elde edilmiş ve dosyaya girmiş delillerin daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, mahkeme kararında dayanılan bilgi, belge ve delillerin büyük çoğunluğunun hiçbir mahkeme kararı olmadan elde edilip kullanıldığından yasa dışı delil niteliğinde olduğu, aynı suçlama ve faaliyetlere dayalı olarak hapis cezası ile cezalandırıldığı, non bis in idem ilkesi gereği aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, Bylock verilerinin yasa dışı delil olduğu, hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilen ByLock programının münhasıran örgüt mensuplarınca kullanıldığı iddiasının yalan olduğu, ByLock deliliyle ilgili çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösteren hiçbir somut delil olmadığı, hukuki güvenlik, ölçülülük ve öngörülebilirlik ilkelerinin, suç ve cezaların kanuniliği ve geriye yürümezliği ilkelerinin, adil yargılanma hakkının ve alt güvencelerinin, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibar hakkının, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.