Danıştay Kararı 5. Daire 2021/4577 E. 2023/3106 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/4577 E.  ,  2023/3106 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4577
Karar No : 2023/3106

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, hakkında tesis edilen kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hiçbir delil gösterilmeden, neyle suçlandığı açıklanmadan kamu görevinden çıkarıldığı, bu kararın sivil ölüm niteliğinde olduğu, FETÖ/PDY yapılanmasının terör örgütü olarak nitelendirilmesinden önceki faaliyetlerinden sorumlu tutulamayacağı, ankesörlü aramalara cevap vermediği, taciz boyutuna varan bu aramalar nedeniyle telefon numarasını değiştirdiği, hakkında HAGB kararı verildiği, bu kararın hukuki ve idari değerlendirmeye konu edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararında bu kararın yanlış değerlendirildiği, örgüt üyeliği için kast unsurunun bulunması gerektiği, yoğun ve devamlılık arz eden bir faaliyetinin olmadığı ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; “… Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararında … sanığın TCK 221/4 maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına,” gerekçesiyle silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildiği görüldüğü…” hususu hükme esas alınmış ise de, masumiyet karinesi ilkesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakla birlikte, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih, E:…, K:…. sayılı kararında; davacının FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve TCK’nın “etkin pişmanlık” hükümleri kapsamında ceza indirimi yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, etkin pişmanlıktan faydalanan davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin “… sanığın 2011 yılında İzmir ili Hava Astsubay MYO’yu kazandığı, okula gitmeden önce İzmir ilinde kendisi ile nasıl irtibat kurulacağının anlatıldığı, bu şekilde ilk haftasonu mahrem imamla görüştüğü ve örgüt ile bu şekilde tanıştığı, öğrenci iken mahrem imam tarafından sabit hattan aranarak sohbet yapılacak yerin kararlaştırıldığı ve sohbete katıldığı, öğrencilik bittikten sonra 2013 yılı eylül ayında astsubay olarak … Tanker Üs Komutanlığında göreve başladığı, burada yine başka bir mahrem imamla irtibat kurduğu, bu süreçte devreleri … ve … ile aynı evde kaldığı, bu eve mahrem imamın gelerek sohbet yaptığı, sohbetlerin haftada bir yapıldığı, 17/25 aralık sürecinden sonra bu evden … ile ayrılarak bağımsız bir eve yerleştikleri, bu tarihten itibaren örgütten kopmaya çalıştığı, sanığın etkin pişmanlık kapsamındaki ifadeleri ile tanık …’in anlatımlarının örtüştüğü ve birbirini doğruladığının görüldüğü,…” yönündeki tespitler ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde, oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.