Danıştay Kararı 5. Daire 2021/4451 E. 2023/2437 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/4451 E.  ,  2023/2437 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4451
Karar No : 2023/2437

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekilleri : Av. …, Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Aile Hekimi olarak görev yapmakta iken, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Bank Asya hesabı ile ilgili yaptığı açıklamaların dikkate alınmadığı, tüm banka işlemlerini bu banka üzerinden yürüttüğü, rutin bankacılık işlemlerinin, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olunmasının aleyhine değerlendirilemeyeceği, bankacılık işlemleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun tesis edildikleri tarihe göre değerlendirilmesi zorunlu olduğundan mahkumiyet kararının gerekçe gösterilemeyeceği, meslekten çıkarma kararına esas Kanun Hükmünde Kararnamenin hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, karara dayanak gösterilen tüm gerekçeler ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan aynı suçtan iki kez cezalandırılmama ve gerekçeli karar hakları, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibara saygı, adil yargılanma, özel hayatın gizliliği, eğitim ve mülkiyet hakları, din ve vicdan hürriyeti ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkelerinin, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, vekalet ücreti takdir edilirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22. maddesinin dikkate alınması ve 675 sayılı KHK’nın itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.