Danıştay Kararı 5. Daire 2021/4422 E. 2023/634 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/4422 E.  ,  2023/634 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4422
Karar No : 2023/634

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekilleri : Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Röntgen Teknikeri olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: İrtibat ve iltisak kavramlarının hukuki dayanağının bulunmadığı, Bank Asya’ya terör örgütünün talimatı ile finansal destek verdiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, ByLock uygulamasının münhasıran terör örgütleri tarafından kullanılan bir iletişim ağı olduğu iddiasının temelinin olmadığı, istihbarı bilgilerin ve hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin dikkate alınamayacağı, masumiyet karinesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ve Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de; davacının anılan suçtan mahkumiyetine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz incelemesi neticesinde; “…Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.12.2014 tarih ve 2014/6-703 esas ve 2014/550 sayılı kararında açıklandığı üzere; bir hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesince, duruşma açılarak ilgililere bozmaya karşı diyeceklerininin sorulması (5271 sayılı CMK’nın madde 307/1) ve bozma nedeni doğrultusunda işlem yapılmak sureti ile CMK’nın 280. maddesi gereğince yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden dosya üzerinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup…” gerekçesiyle Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiği ve yargılamanın … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin E:… sayılı esasında devam etmesi nedeniyle kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün olmamakla birlikte; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bununla birlikte; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan: ”…Sanığın Bylock uygulamasını kullandığı hususunun teknik verilerle tespitinin yapıldığı, sanığın kendisinin kullandığını beyan ettiği … numaları GSM hattından … Imei numarasına kayıtlı cihaz ile bylock programının sunucularına ait olan … numaralı IP adresine 13/08/2014-18/08/2014 tarihleri arasında toplamda 1868 defa oturum açarak bağlantı kurduğu, sanığın bu program için ID numarasının …, kullanıcı adının …, şifrenin … olarak tespit edildiği, gene sanığın … numaları GSM hattından … Imei numarasına kayıtlı cihaz ile bylock programının sunucularına ait olan … numaralı IP adresine 11/08/2014-05/09/2014 tarihleri arasında toplamda 9902 defa oturum açarak bağlantı kurduğu, sanığın bu program için ID numarasının …, kullanıcı adının eflatun55, şifrenin … olarak tespit edildiği, sanığa ait bylock içeriklerinin ve log tablosunun dosyamız arasına alındığı, dosyamıza celp edilen HTS ve CGNAT kayıtlarının IMEİ numarası ve baz istasyonları açısından birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada beyanları bulunan gizli tanık …, …. ve …. aşamalarda vermiş olduğu beyanları dikkate alındığında sanığın örgüt içerisinde … kod adını kullandığı, sohbet hocalığı yaptığı ve örgütün sohbet toplantılarına katıldığı, tanıkların sanık aleyhine beyanda bulunmalarını gerektiren aralarında bir uyuşmazlık da belirlenmediğinden beyanlara da ayrıca itibar edilmesi gerektiği…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.