Danıştay Kararı 5. Daire 2021/429 E. 2023/2631 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/429 E.  ,  2023/2631 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/429
Karar No : 2023/2631

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Veteriner Hekim olarak olarak görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24/06/2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26/05/2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, Bank Asya hesabını örgütün talimatı ile açmadığı, bu bankaya rutin faizsiz bankacılık faaliyetleri kapsamında para yatırdığı, Anayasal bir hak olan sendika ve dernek üyeliğinin ve Kimse Yok Mu Derneği’ne cüzi miktarda ödeme bilgisinin bulunmasının irtibat ve iltisak noktasında delil olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin, üyesi olduğu sendika hakkında terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde verilmiş ve kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı bulunmadığı, Devletin izin verdiği sendikaya Anayasal hakkını kullanarak üye olduğu, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği, Bank Asya’da talimatla hesap açmadığı, para yatırmadığı, Bank Asya’nın faaliyetlerinin yasal olduğu, yasal bir şekilde görevini sürdüren bankaya yatırılan paranın suç teşkil etmediği, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.’ye yapılan ödemenin gazete abone bedeli olduğu, Kimse Yok Mu Derneği’ne bağış yapmasının yasal bir faaliyet olduğu, okullara çocuk göndermenin suç olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, Devlet’e olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma, savunma, gerekçeli karar, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibara saygı, eğitim, mülkiyet hakları ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve ölçülülük ilkelerinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin İlk Derece Mahkemesince daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin davacının temyiz aşamasında yatırmış olduğu yargılama gideri mahsup edildikten sonra varsa kalan kısmın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.