Danıştay Kararı 5. Daire 2021/427 E. 2023/2630 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/427 E.  ,  2023/2630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/427
Karar No : 2023/2630

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı): … Başkanlığı
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Gelir Uzmanı olarak görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadığı, soruşturma yürütülmediği, somut delil gösterilmediği, Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, 26/05/2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkının, savunma hakkının, mahkemeye erişim hakkının, gerekçeli karar hakkının, emeklilik hakkının, mülkiyet hakkının, eğitim hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, ölçülülük ilkesinin, ceza hukuku ilkelerinin, non bis in idem ilkesinin, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, ByLock programını hiç kullanmadığı, TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’nda yer alan Bank Asya’ya ilişkin tespitlerin dava konusu işleme dayanak alınamayacağı, Bank Asya’nın yasal olarak kurulan ve faaliyet gösteren bir kurum olduğu, gerçekleştirildiği tarihte yasal olan bankacılık faaliyetlerinin suç teşkil etmediği, örgüt liderinin talimatıyla bir işlem gerçekleştirmediği, sendika üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.’ye yapılan ödemenin gazete abonelik bedeli olduğu, okullara çocuk göndermenin suç olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, Devlet’e olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.