Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/4053 E. , 2022/107 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4053
Karar No : 2022/107
DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :Davacı, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu kararın, hakkında soruşturma açılmadan ve araştırma yapılmadan karar alındığı, suç ve cezaların şahsiliği ilkesine riayet edilmediği, meslekten çıkarma karar içeriğinde şahsı ile ilgili somut herhangi bir delil ya da gerekçe bulunmadığı, bu şekilde tesis edilen kararın hukuk devleti ilkesine, temel hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkin maddelerde yer alan düzenlemelere, disiplin soruşturmasına ilişkin mevzuata ve AİHS’ye aykırı olduğu iddia edilerek iptali istenilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Dava konusu kararın amacının Türk yargı sistemini tamamen ele geçirmeyi hedefleyen ve bu amaç doğrultusunda hareket eden illegal bir yapının bu amaca ulaşmasının önlenmesi ile Türk yargısının bağımsızlığının ve tarafsızlığının korunması olduğu ve yargı mensuplarına olağan dönemde uygulanan 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun ilgili hükümlerine değil Anayasa’nın 120. ve 121. maddeleri ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu çerçevesinde yürürlüğe konulan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanılarak tesis edildiği, disiplin cezası niteliğinde olmayıp “göreve son” müessesesinin bir örneği olduğu, bu şekilde göreve son verme halinde zorunlu olmamasına rağmen ilgililere savunma haklarını kullanabilmeleri için 6087 sayılı Kanunun 33.maddesi uyarınca yeniden inceleme başvurusunda bulunma imkanı tanındığı, davacı hakkında tesis edilen karar ile ilgili olarak kişiselleştirmenin yapıldığı, dava konusu kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ:: İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak, yargılama sürecinde avukat aracılığıyla temsil edildiği ve yasal süresi içinde adına savunma verildiği anlaşılan davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Dava; 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolundaki Danıştay Beşinci Dairesinin 14.02.2019 tarihli,E:2017/5490; K:2019/1192 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10.03.2021 tarihli, E:2019/3069; K:2021/446 sayılı kararı ile davalı idarenin temyiz isteminin kabuluyle, Daire kararının vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından,bozma kararı üzerine dosya vekalet ücreti yönünden incelendi:
Uyuşmazlıkta davalı idarenin avukatla temsil edildiği ve süresi içerisinde savunma verildiği anlaşılmakla,anılan idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti taktir edilerek, vekalet ücretine hükmedilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolundaki Dairemizin 14/02/2019 tarih ve E:2017/5490, K: 2019/1192 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/03/2021 tarih ve E:2019/3069, K:2021/446 sayılı kararıyla, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması üzerine, anılan kısım yönünden bozma kararına uyulmak suretiyle işin gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; Danıştay Beşinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2017/5490, K: 2019/1192 sayılı kararıyla, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Anılan karar; davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/03/2021 tarih ve E:2019/3069, K:2021/446 sayılı kararıyla davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış; anılan Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde; “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti”, yargılama giderleri arasında sayılmış; “Vekalet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi” başlıklı 330. maddesinde de; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava daireleri tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen bozulması halinde Danıştay dava dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.
Hukuki Değerlendirme:
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin yargılama sürecinde avukat aracılığıyla temsil edildiği ve yasal süresi içinde idare adına savunma verildiği, dolayısıyla, davalı idarenin 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca vekalet ücretine hak kazandığı görülmektedir.
Bu itibarla, uyuşmazlıkta, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, söz konusu vekalet ücretinin, Dairemizce ilk kararın verildiği 14/02/2019 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmesi gerekmektedir.
Nitekim, Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulunun 19/09/2018 tarih ve E:2018/1262, K:2018/3813 sayılı kararı da bu yöndedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine,
2. İlk kararın verildiği tarihte (14/02/2019 tarihinde) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
davalı idare tarafından temyiz aşamasında yapılan toplam …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdarî Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.