Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3808 E. 2023/2409 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3808 E.  ,  2023/2409 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3808
Karar No : 2023/2409

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde Astsubay olarak görev yapmakta iken, 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, somut delil ve gerekçe mevcut olmaksızın FETÖ/PDY terör örgütü ile bir bağının varlığı kabul edilmek suretiyle memuriyetten çıkarılması işleminin hukuka aykırı olduğu, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, OHAL Komisyonunun hiçbir hukuki niteliği olmayan, tamamen soyut ve gerçekliği objektif bir şekilde araştırılıp ortaya konmamış iddialara dayanarak ve tarafınca sunulan bilgi, belge ve kanıtların tamamını göz ardı ederek karar verdiği, örgütün kendisine ulaşma çabalarına olumsuz cevap verdiği, örgütün terör örgütü olarak ilan edilmesinden önce meraktan gittiği sohbet toplantılarının aleyhine değerlendirilemeyeceği, örgütün sinsi planlarının devlet tarafından dahi bilinmediği dönemlerde şahsının bunu bilmesinin beklenemeyeceği, tesis edilen işlem ile savunma hakkının ve ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Suç tarihinde ve öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde astsubay olarak görev yapan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile ilk irtibatının 2011 yılında aynı birlikten arkadaşı olan … ve … isimli askerler ile birlikte aynı evde kalırken ismi geçen şahısların sanığı arkadaşlarının daveti üzerine, arkadaşlarıyla birlikte örgüt evlerine gidip gelmesiyle başladığı, bu evde ilk zamanlar çay içip namaz kılındığı ancak zamanla bunlarında yanında örgüt liderinin kitaplarının okunup anlatıldığı, dolayısıyla sanığın belirli bir yıldan itibaren sohbet adı altında belirli bir evde toplanıp “dini sohbet” motifli toplantılarla yetiştirilmeye başlandığı, sohbet adı verilen söz konusu toplantılarda sohbet hocası olarak adlandırılan örgüt üyesinin önderliğinde dini görünümü sağlamak amacıyla önce Kuran-ı Kerim, Risale-i Nur, hadisler okunup, dini konularda açıklamalar yapıldığı, ardından örgüt liderinin kitaplarından okumalar yapılarak örgüt liderinin fikirlerinin empoze edildiği ve videolarının izlendiği, toplantının ilerleyen bölümlerinde burs, yardım, kurban bağışı gibi isimlerle sohbete katılanlardan maddi yardım talep edilerek örgüte maddi destek sağlandığı, sanığın 2012 – 2014 yılları arasında da Tunceli’ye tayin olduğu ve burada örgüt mensuplarının sanığa yalnızca iletişim yollarıyla ulaşabildikleri, sanığın 2014 yılında Edirne’ye tayin olduğu ve Edirne’de göreve başladıktan sonra da kendisini sabit bir numaradan arayan örgüt mensubunun sanık ile buluşmak istediği, sanığın da örgüt mensubu ile 4-5 kez buluştuğu, buluştuğunda örgüt üyesinin sanığı örgüt üyesi olan diğer askeri personeller ile grup yapmak istediği ancak kalacağı kişi konusunda anlaşmazlığa düştükleri ve bu nedenle sanığın tek başına kalmaya devam ettiği, dolayısıyla sanığın aynı evde kalmasının mümkün olduğu durumlarda örgüt üyesi diğer askerlerle grup yapılarak aynı evlerde kalmasının sağlandığı, bu durumun mümkün olmadığı durumlarda da sanığın sürekli abi konumundaki örgüt üyeleri ile görüşmeler yapmasının sağlandığı, örgüt abilerinin kendilerini kod ismi ile tanıttıkları ve bir iki yıllık görüşmelerden sonra sanığı başka bir örgüt abisine devrettikleri, örgüt mensuplarının sorumluluklarında bulunan askerlere evlenmek isteyip istemediklerini sordukları ve evlenmeyi düşünen askerleri örgüt mensubu bayanlarla tanıştırarak evlenmelerine aracılık ettikleri, bu hususun katalog evliliği olarak adlandırıldığı ve askerlerin bu şekilde örgüt içerisinden evlenmelerinin sağlanarak örgüt mensuplarının örgütle olan ilişkilerinin sağlamlaştırıldığı, örgüt mensubu olmayan bayanlarla evlenilmesine sıcak bakılmadığı, sanığa da örgüt abileri tarafından evlenmek isteyip istemediğinin sorulduğu ancak sanığın bu yöndeki sorulara olumsuz yanıtlar verdiği, asker sorumlularının askeri personeller ile zaman zaman gizliliği sağlamak adına sabit/kontörlü hatlardan iletişim kurdukları zaman zaman bir sonraki buluşmanın nerede ne zaman olacağını mevcut görüşmelerinden ayrılmadan önce kararlaştırarak gizliliği sağladıkları, zaman zaman da görüşecekleri askeri personellere haber vermeden doğrudan ikametlerine gelerek iletişim kurdukları, sanığın da beyanlarından ve iletişim kayıtlarından anlaşıldığı üzere kendisi ile sabit hatlardan iletişim kurulduğu, sanığın bu şekilde 2015 yılına kadar bağlılığını devam ettirip 2015 yılında yapı ile irtibatını kestiğini beyan ettiği, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen sanığın bildiklerini anlattığı, örgüt içerisinde örgütle bağlantısı olan kişilerin isimlerini verdiği, örgütün faaliyeti ve yapısı hakkında bildiklerini anlattığı, …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.