Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3608 E. 2023/1800 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3608 E.  ,  2023/1800 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3608
Karar No : 2023/1800

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Devam eden ceza yargılamasında ileri sürülen ve henüz doğruluğu ispatlanmamış iddiaların gerek OHAL Komisyonu gerek Mahkemece dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğu, tanık beyanlarının asılsız olduğu, Komisyonun ByLock hususunu teknik olarak incelettirmediği, bu nedenle incelemenin eksik olduğu, OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile ancak OHAL dönemi ile ve OHAL konusu ile sınırlı düzenlemeler yapılabilmesi gerekirken OHAL dönemi ve süresini aşan tedbirlerin alınmasının hukuka aykırı olduğu, 19.07.2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden işlemin Anayasal dayanağının kalmadığı, bu nedenle Mahkeme Kararının Anyasanın 15.,121., ve İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)’nin 15. maddesine aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan kamu görevinden çıkarılmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, Anayasa ve TBMM içtüzüğüne göre OHAL KHK’larının Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra 30 gün içinde TBMM’nin onayına sunulması gerektiği halde sunulmadığı, Bakanlar Kurulunca Anayasa ve yasaların kendisine vermediği bir yetki kullanılmak suretiyle işlem tesis edildiği, kamu hizmetinden çıkarmaya dair usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın kamu görevinden çıkarma işlemi yapıldığı, dolayısıyla adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği, bir suçtan dolayı iki kez cezalandırıldığı bu durumun hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin reddine karar verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanık hakkında Ankara CBS tarafından gönderilen Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı içeriğinde; id kısmında … , kullanıcı adı …, şifre kısmında …, son online tarihi kısmında 11/01/2015 yazdığı, Tespit edilen Gsm/Adsl kısmında …, Tespit edilen ilk log tarihi kısmında 10/11/2014 yazdığı…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.