Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3588 E. 2023/3090 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3588 E.  ,  2023/3090 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3588
Karar No : 2023/3090

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının mevzuata ve somut duruma dair gerekçe içermediği, kararlarda ceza yargılamasının bekletici sorun yapılmamasının açıklanmadığı, nitekim davacı hakkındaki mahkumiyet kararının bozulduğu, temyiz incelemesinde ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasının elzem olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacının “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de; UYAP kayıtlarının incelenmesinden, anılan mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile ” … UYAP üzerinden yapılan dosya sorgulamada, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesinin kararından sonra sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/86406 sayılı soruşturma dosyası üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma yürütüldüğü bu soruşturmanın halen derdest olduğunun anlaşılması karşısında; 5235 sayılı Kanunun 47/3. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin sadece Bölge Adliye Mahkemesinde görev yapan bölge başkanı, daire başkanları, üyeler, Cumhuriyet Başsavcısı ile Cumhuriyet Savcılarının şahsi suçlarından dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin bulunması ve kişilerin Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa ile yasalardan kaynaklanan maddi olayın incelendiği “iki dereceli yargılanma” haklarının bulunması hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; sanık hakkında Dairemizde bulunan dava ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/86406 sayılı soruşturmasına konu “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma” suçuna ilişkin dosyaların olağan kanun yolu denetimi yapan üst dereceli Bölge Adliye Mahkemesinde birleştirilmesine yasal olanak bulunmadığından ilk derece mahkemesi tarafından anılan soruşturma dosyası kapsamında dava açılmış ise birleştirme hususunun değerlendirilmesi, bunun hukuken mümkün olmaması halinde ise soruşturma dosyasının onaylı örneğinin iş bu dosya içerisine alınarak tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,..” gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yargılamanın … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyası üzerinden devam ettiği görülmekle birlikte, İdare Mahkemesince davacı hakkındaki mahkumiyet hükmünün değil, söz konusu Ceza Mahkemesi kararında elde edilen delillerin dikkate alınması ve bozma kararında delillerin geçersiz olduğuna dair bir belirlemede bulunulmaması karşısında, anılan bozma kararının davacının hukuki durumunda değişiklik yaratmadığı, dava dosyasında yer alan tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde, oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.