Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3544 E. 2022/10374 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3544 E.  ,  2022/10374 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3544
Karar No : 2022/10374

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; ByLock uygulamasının münhasıran terör örgütleri tarafından kullanılan bir iletişim ağı olduğu iddiasının temelinin olmadığı, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, masumiyet karinesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ve Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de; davacının anılan suçtan mahkumiyetine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz incelemesi neticesinde; “Sanık müdafiinin temyiz aşamasında 13.09.2021 tarihli dilekçesinde sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi ve bu yönde 16 kişi hakkında ayrıntılı bilgi vermesi karşısında, duruşmada hazır edilerek bu kişiler hakkında sanığın beyanlarının alınıp, verdiği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması…” gerekçesiyle Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiği ve bozma kararına uyularak yapılan yeni yargılamada, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının yeniden mahkumiyetine ilişkin verilen karar kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün olmamakla birlikte; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bununla birlikte; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sürecinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan: ”…Sanığın örgüt üyesi olup olmadığına ilişkin alınan savunmalarında, … isimli kişinin aracılığı ile örgüt ile tanıştığını, bazen kendi evinde bazen de …’nin evinde sohbetler yaptıklarını, sohbetlere …’nın da katıldığını, Fethullah Gülen’in kitaplarının sohbetlerde okunduğunu ikrar ettiği….” yönündeki beyanlarının değerlendirmesinden, davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi samimi ikrarı ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.