Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3500 E. 2023/1780 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3500 E.  ,  2023/1780 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3500
Karar No : 2023/1780

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : …

İstemin Özeti : 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, durumun gerektirdiği türden bir tedbir olmaması nedeniyle Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri ile AİHS’nin 15.maddesine aykırı olduğu, ayrıca Anayasa’nın 121. maddesi ve TBMM İç Tüzüğünün 128.maddesi uyarınca 30 gün içerisinde TBMM tarafından onaylanması gereken OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinin belirtilen şekil şartına riayet edilmemesi nedeniyle yok hükmünde olduğu, soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, masumiyet karinesinin yok sayıldığı, özel yetkiyle kurulan mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olamayacağı, FETÖ/PDY’nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, Devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin hiçbir somut delillin olmadığı, ByLock verilerinin yasadışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, ByLock verilerine ilişkin tespitlerin tarafına bildirilmemesi nedeniyle çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, ByLock uygulamasını kullanmanın haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü;
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanığın ByLock programını adına kayıtlı … numaralı hat ile …, … ve … imei numaralı telefonlarla 11/08/2014 tarihinden itibaren kullandığı, ByLock ID numarası; “… “, kullanıcı adı … , şifre … , adı … , tespit edilen ilk log tarihi 13/11/2024, son online tarihi 03/01/2015, tespit edilen gsm numarasının … , gelen arama sayısı 6, giden arama sayısı 2 olduğu, ByLock üzerinden …, …, …, …, …( ID;…), …, …, …, …’nin de aralarında bulunduğu toplam 18 kişiyi eklediği ve 18 kişi tarafından eklendiği, bağlı kişi listesinde 12 kişi bulunduğu, Byock üzerinden sanığın eşi olan … ( ID;…), …, …, …, …, …, … nolu ID ler ile arama ve aranma kaydı bulunduğu, bilirkişi raporu ile … numaralı telefon hattının … IMEI numaralı telefon cihazına takılı olarak kullandığı, “11/08/2014 – 30/12/2014” tarihleri arasında 32.077 kez ByLock sunucuları/sistemlerine ait “… – … – … – … ” nolu IP numarası ile iletişim kurduğu, “11/08/2014 – 30/12/2014” tarihleri arasında ByLock yazılımına ve sunucularına ait IP adresine yapılan erişimlerin Baz istasyon bilgileri ile GPRS/WAP bağlantı kayıtları baz istasyon bilgilerinin birbirleri ile eşleştiği, ByLock veri tabanı sorgu tutanağı içeriğinde yer alan bulgular ile HTS kayıt içeriklerinin birbirleri ile eşleştiği tespit edildiği, bağlantı yapılan ByLock istasyonlarının Ankara ilinden baz aldığı sanığın adresleri ile uyumlu olduğu, ByLock ID Tespit ve Değerlendirme tutanağında sanığın eşi … ‘nün ( ID;… ) numarası ile ekli olduğu ve sanıkla Bylock üzerinden karşılıklı görüşme kaydı bulunduğu, eşi hakkında … ACM’nin … Esas sayılı dosyasında aynı suç kapsamında kovuşturma yürütüldüğü, … numaralı gsm hattı ve … imei nolu cihaz ile 03/09/2014 tarihinden itibaren Bylock kullandığı iddiası ile yargılandığı, sanığın kullandığı GSM hattının HTS, internet trafik ve CGNAT kayıtları dikkate alınarak sanığın ByLock IP’lerine erişim yaptığının ve teknik verilerin uyumlu olduğunun tespit edildiği…”şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine,, 27/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.