Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3258 E. 2023/1816 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3258 E.  ,  2023/1816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3258
Karar No : 2023/1816

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR: 1- (Davacı) : …

2- (Davalı) : … Başkanlığı/ …
Vekili: Av. … / Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek; uyuşmazlığın esası yönünden davacı, aleyhlerine hükmedilen yargılama gideri yönünden davalı idare tarafından bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde Gelir Uzman Yardımcısı olarak görev yapmaktayken 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığının tespit edildiği, söz konusu tespiti mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, hakkındaki ceza yargılaması sonucunda davacının, “.. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda Ceza Mahkemesi’nce; davacının, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerinin gizlilik içerisinde kullandığı kapalı devre yazışma, mesajlaşma ve görüşme programı olan ByLock isimli programı kullandığı tespit edilerek, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacının durumu değerlendirildiğinde ve aktarılan tespitler ile ceza yargılamasında elde edilen deliller birlikte dikkate alındığında davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, vekalet ücreti yönünden ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (Tarife’nin 22. maddesi de dikkate alınarak) …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; İdare Mahkemesi kararının uyuşmazlığın esası yönünden davanın reddine ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların kararın anılan kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının istinaf başvurusunun REDDİNE, vekalet ücreti yönünden davalı idarenin istinaf isteminin KABULÜNE, Mahkeme kararının “…-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine…” ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, “…davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına…” şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince, “…davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili amacıyla kararın kesinleşmesinden sonra tahsil dairesine müzekkere yazılmasına…” şeklinde düzeltilmesine ve istinaf aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf edenlerin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Davacı tarafından; Hakkında hiçbir somut delil bulunmadığı, objektif değerlendirme yapılmadığı, memuriyetine son verilirken hakkında disiplin soruşturması yapılmadığı, savunmasının alınmadığı, hakkında idari ve cezai soruşturma ya da karar bulunmamasına rağmen suçlu ilan edildiği ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ByLock bulgusunun geçerli bir delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, ByLock’a ilişkin verilerin istihbari amaç dışında ceza soruşturması ve kovuşturmasında delil olarak kullanılamayacağı, OHAL KHK’sı ile alınacak tedbirlerin kalıcı olamayacağı, dolayısıyla ihraç işleminin OHAL KHK’sı ile yapılamayacağı, dava konusu işlemde ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
2-Davalı idare tarafından; İstinaf aşamasında yapmış oldukları yargılama giderlerinin, istinaf başvurularının haklı görülmesine rağmen kendi üzerlerine bırakılmasının hukuka aykırı olduğu, kararın bu yönüyle bozulması gerektiği savunulmaktadır.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
1- Davacı tarafından, davalının temyiz talebine karşı savunma verilmemiştir.
2- Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi Bölge İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü;

İNCELEME VE GEREKÇE:
UYUŞMAZLIĞIN ESASINA YÖNELİK DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ:
Hukuki Değerlendirme:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın uyuşmazlığın esası yönünden davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacının dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ:
Maddi Olay:
Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde Gelir Uzman Yardımcısı olarak görev yapan davacı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede isminin yer alması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yaptığı başvuru … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine, vekalet ücreti yönünden ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (Tarife’nin 22. maddesi de dikkate alınarak) …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı tarafından uyuşmazlığın esası yönünden, davalı idare tarafından ise vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının istinaf başvurusunun reddine, vekalet ücretine ilişkin davalı idarenin istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının “…-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine…” ilişkin kısmının kaldırılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine ve istinaf aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf edenlerin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan kararın idareleri aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmiştir.

İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 31 maddesinin gönderme yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, “(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.”
düzenlemesine yer verilmiştir.

Hukuki Değerlendirme:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin gönderme yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
Bakılan davada, Bölge İdare Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiği iddiasıyla yaptığı istinaf başvurusunun ise kabulüne karar verildiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi uyarınca istinaf yargılama giderlerinin tamamının istinaf aşamasında “aleyhine hüküm kurulan” davacı üzerinde bırakılması gerektiği halde, “davalı idarenin yaptığı istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılması”nda, anılan madde ve hakkaniyet yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının uyuşmazlığın esası yönünden temyiz isteminin reddine, temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının esasa ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. Davalı İdarenin, yargılama giderleri yönünden temyiz isteminin kabulüne, anılan kararın idare aleyhine hükmedilen yargılama giderlerine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde davacının temyiz istemi yönünden oybirliğiyle, davalı idarenin temyiz istemi yönünden esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla, kesin olarak karar verildi.

(X) GEREKÇEDE KARŞI OY :
Bakılan davada, Bölge İdare Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiği iddiasıyla yaptığı istinaf başvurusunun ise kabulüne karar verilerek, istinaf aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf edenlerin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesindeki düzenleme ile yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle haksız çıkan taraf olarak karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır ancak sadece yargılama giderlerine ilişkin esasa etki etmeyen isabetsiz yargı kararı verilmesinde, taraflara atfedilecek bir kusur bulunmadığından, isabetsiz yargı kararlarının yol açtığı kanun yolu yargılama giderleri külfetinin hazine üzerinde bırakılmasının hakkaniyete ve hukuka daha uygun olacağı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararın bu kısmına gerekçe yönünden katılmıyoruz.