Danıştay Kararı 5. Daire 2021/3052 E. 2023/7905 K. 07.06.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/3052 E.  ,  2023/7905 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3052
Karar No : 2023/7905

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı / ANKARA
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; “davacının; ceza mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün örgüt içi haberleşme programı olan ByLock iletişim sistemini kullandığının tespit edildiği örgüte iltisaklı Bank Asya isimli banka hesabındaki mevduatında 2014 yılından itibaren artış meydana getirdiği, bu verilerin yanı sıra, örgüte müzahir yayın organına muhtelif ödemelerde bulunduğu, örgüte müzahir derneğe para gönderdiği, örgüte müzahir okulda veli kaydının olduğu, davacının bu eylemlerinin FETÖ/PDY ile normal bir vatandaştan beklenebilecek olandan daha yoğun bir ilişki içerisine girdiğini ortaya koyduğu, bu durumun davacının FETÖ/PDY ile bağı olduğu şeklinde değerlendirilmesinin makul ve hakkaniyete uygun düştüğü, böyle bir durumda Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan terör örgütüyle bağı bulunduğu konusunda somut verilere ulaşılan davacının, Anayasaya sadakat yükümlülüğünü de ihlal ettiği kanaatine varıldığından, ilgili Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılması üzerine kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; … İdare Mahkemesi’nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı vekilinin yanında çalışan katibine usulüne uygun olarak 22/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinin 24/09/2019 tarihinde Mahkeme kayıtlarına girdiği görülmektedir. Bu durumda, 22/08/2019 tarihinde tebliğ edilen Mahkeme kararına yönelik (30) günlük istinaf süresinin 21/09/2019 (Cumartesi) tarihinde sona erdiği ve haftasonuna müteakiben 23/09/2019 (Pazartesi günü) sona ermesine karşın davacı vekili tarafından, istinaf süresi geçirildikten sonra 24/09/2019 tarihinde istinaf talebinde bulunulduğu anlaşıldığından 2577 sayılı Kanun’un 48/6. maddesi uyarınca istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmadığı, kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı yönünden temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı yönünden ise temyiz istemi reddedilerek istinaf isteminin süre yönünden reddine dair kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu; aynı Kanununun, 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.” hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren mercinin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili mercinin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İstinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz istemi yönünden:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davanın reddine ilişkin karara yönelik temyiz istemi yönünden:
…. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı, davanın reddi yolunda verilen kararına karşı yapılan istinaf başvurusu …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf istemin, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine ilişkin …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının; 22/08/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, (30) günlük istinaf süresinin (21/09/2019 Cumartesi haftasonuna müteakiben) 23/09/2019 (Pazartesi günü) sona ermesine rağmen, davacı vekili tarafından bu süre geçirildikten sonra 24/09/2019 tarihinde kayda giren dilekçeyle istinaf isteminde bulunulduğu ve istinaf başvurusunun otuz günlük yasal süre geçirildikten sonra yapıldığı anlaşıldığından, söz konusu kararın, istinaf yoluna başvuru süresinin geçmesi ile kesinleştiği açıktır.
Bu durumda; süresinde istinaf edilmemesi sonucunda kesinleşen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının Danıştayda temyizen incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. İstinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı yönünden temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA,
2. Davanın reddi yolundaki …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı yönünden TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
3..Temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2023 tarihinde oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.