Danıştay Kararı 5. Daire 2021/2207 E. 2022/10543 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/2207 E.  ,  2022/10543 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2207
Karar No : 2022/10543

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin_Özeti : Davalı idare bünyesinde Jandarma Astsubay olarak görev yapmakta iken, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden çıkarılmasına dair somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, FETÖ/PDY’nin ilk olarak 26 Mayıs 2016 tarihli MGK kararında terör örgütü olarak kabul edildiği, bu tarihten önceki faaliyetlerden sorumlu tutulamayacağı, bir terör örgütünün varlığının ancak yargı kararıyla tespit edilebileceği, irtibat ve iltisak kavramlarının muğlak terimler olduğu, savunması alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, somut hiçbir delil ve gerekçenin gösterilmeden ve kişiselleştirme yapılmadan fişleme niteliğindeki listelerin dava konusu işleme dayanak alındığı, bir an için geçmişte bazı dini sohbetlere katılmış olma iddiasının doğru olduğu kabul edilse dahi bu hususun barışçıl toplanma ve din ile vicdan özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, aynı eylemler nedeniyle bir kişinin iki kez cezalandırılamayacağı, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu uygulamanın herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebilindiği, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, talep dahi olmadan ByLock’a ilişkin hard disk ve flaş belleğin birer kopyasının mutlak şekilde kendisine verilmesi gerektiği, olağan bir iletişim uygulamasını kullanması sebebiyle bir kişinin terör örgütü üyesi olarak kabul edilemeyeceği, dava konusu işleme dayanak olarak gösterilen delillerin kamu görevinden çıkarıldığı tarihte mevcut olmadığı, şahsına atfedilen eylemlerin tamamının gerçekleştiği tarihte yasaların izin verdiği legal faaliyetler olduğu, OHAL Komisyonunca hak ihlalleri yönünden inceleme yapılmadığı, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet, eğitim, gerekçeli karar, şeref ve itibara saygı haklarının, non in bis idem, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, suçta ve cezada kanunilik, silahların eşitliği, çelişmeli yargılama ilkelerinin, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.