Danıştay Kararı 5. Daire 2021/2155 E. 2023/4932 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/2155 E.  ,  2023/4932 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2155
Karar No : 2023/4932

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadan, somut delillere dayanılmadan kamu görevinden çıkarıldığı, Anayasa’nın 15. ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, dava konusu işlemin dayanağına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, söz konusu KHK’nın Anayasa’nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu’nda onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, kendisinin OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan kamu görevinden çıkarılma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, Bank Asya’da talimatla hesap açmadığı, para yatırmadığı, Bank Asya nezdindeki ilk hesap açtırma tarihinin 1998 yılı olduğu, hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyeti olduğu, dernek ve sendika üyeliklerinde herhangi örgütsel bir amaç bulunmadığı, sendikaya 29/12/2014 – 15/07/2015 tarihleri arasında üye olduğu, 2015 yılında sendikadan istifa ettiğinin sabit olduğu, Kimse Yok Mu Derneği’ne bağış olarak cüzi miktarda yaptığı ödemenin örgütsel bir amacının bulunmadığı, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.’ye 01/01/2014 – 09/04/2016 tarihleri arasında toplam 24.683,00 TL para ödediği bilgisi ile ilgili olarak, anılan şirketin… şubesinde çalışan arkadaşının, müşterilerden tahsilat yapamadığı durumlarda kendisinden kredi kartını isteyip bununla ödeme yaptığı ve daha sonra kendisine elden ödeme yaptığı, kredi kartının kampanyalarında belli limitlerde harcama yapılırsa 100,00 TL’lik puanlar kazanıldığı dolayısıyla hem arkadaşına yardımcı olduğu hem de kampanyanın olduğu aylarda toplamda 700 – 800 TL’lik puan kazandığı, kredi kartı ile yaptığı harcamalardan kazandığı puanlarla kendi bütçesine destek sağladığı, … isimli tanık beyanı kabul etmediği, sohbetlere katılmadığı, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca Bölge İdare Mahkemesince adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütüne yardım etme suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.