Danıştay Kararı 5. Daire 2021/1909 E. 2023/4929 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/1909 E.  ,  2023/4929 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1909
Karar No : 2023/4929

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …’a vesayeten …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işleminin hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu, Anayasa’nın 15. ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, dava konusu işlemin dayanağına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, söz konusu KHK’nın Anayasa’nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu’nda onaylanmadığı, ByLock programına yönelik yapılan tespitlerin hukuka aykırı olduğu, CGNAT kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, ByLock yüklü olduğu iddia edilen telefonun IMEI numarasının tuşlu telefona ait olduğu, teknik olarak tuşlu telefona ByLock programının yüklenmesinin mümkün olmadığı, Bank Asya’da hesap açmanın, para yatırmanın yasal bir faaliyet olduğu, herhangi bir örgüt liderinin talimatıyla para yatırmadığı, yasal olarak Devlet’in faaliyetine izin verdiği bir bankada hesap açma veya para yatırma gibi işlemlerin suçlamaya dayanak yapılmaması gerektiği, sendika üyeliğinin Anayasal bir hak olduğu, çocuğunu okullara göndermenin suç olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, Kimse Yok Mu Derneği’ne yaptığı cüzi ödemelerin örgütle irtibata delil olarak sayılmaması gerektiği, hakkındaki tanık beyanının somut olmadığı, hukuki dayanaktan yoksun olduğu, gerçeği yansıtmadığı, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiği, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan çekirdek haklarının, adil yargılanma hakkının, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının, mahkemeye erişim hakkının, savunma hakkının, özel hayata saygı hakkının, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Selçuk Ersan’ın davacıya vasi olarak atandığı ve anılan kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 17/08/2022 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden, davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Davacı tarafından temyiz dilekçesinde yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına karar verilmesi talebinde bulunulduğu ve bu talebin dayanağı olan düzenlemenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili” başlıklı 339. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ”Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.” kuralı olduğu görülmüş ise de, anılan fıkrada yer alan koşulların davacı yönünden gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığından, davacının yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulması istemi kabul edilmemiştir.
Öte yandan, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanığın (davacının) kullanmakta olduğu … numaralı GSM hattına ilişkin Bylock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, kullanıcı ID’sinin …, kullanıcı adının …, şifresinin … olduğu, …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.